Sektör dolar ve eurodaki artışı satış rakamlarını düşürmemesi için fiyatlara tam olarak yansıtmadı ancak buna rağmen ocak-eylül döneminde fiyatlarda yüzde 30 ila 35 arasında artış yaşandı. Buna bağlı olarak da anahtar teslim fiyatlarında 80 bin liranın altında sıfır otomobil bulmak da zorlaştı. Otomobil fiyatlarındaki artışı 'ya değerlendiren Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, "Ocak ayından eylül ayına kadar olan 9 aylık döneme baktığımızda euro kuru yüzde 70 artmış. Yüzde 70 artış olan yerde fiyatlara yansıma yarı yarıya oldu. Yani üretici ve ithalatçı firmalar aslında şu anda kâr etmeyi bırakın zarar ediyorlar. Bu sebeple kişilerin araç almaları için hala fırsatları var" şeklinde açıklamada bulundu. "BANKALARIN KREDİ VERME İŞTAHI YOK" Satışların düşmesinin asıl sebebinin kurlardaki ve taşıt kredisi faizlerindeki yükseliş olduğunu belirten Şahsuvaroğlu, "Müşteri bu durumu kabul etse dahi bankalarda kredi verme iştahı yok. Bir örnek vermek gerekirse mayıs ayında bankaların taşıt kredisi faiz oranları yüzde 1,35 ila 1,50 arasında değişirken şu anda banka faiz oranları yüzde 2,60 - 2,85 arasında değişiyor. Bakıldığında bu ciddi bir fark" ifadelerini kullandı. TAVAN TAKSİT SINIRININ ARTIRILMASI İSTENİYOR 48 ay olan tavan taksit sınırının 60 aya çıkarılması için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) öneride bulunduklarını söyleyen Şahsuvaroğlu, "Müşteri kredi kullanmak istese bil tavan taksit sınırı az olduğu için gelirleri yeterli olmuyor. Örneğin 180 bin liralık bir arabanın 50 bin lirasını peşin verdiğinizde, 130 bin lirayı bugünkü faiz oranıyla 48 ay ödemeye çalıştığınızda ayda yaklaşık 4 bin 800 lira gibi bir para ödemeniz gerekmekte. Bu taksiti ödeyebilmesi için de kişinin gelirinin çok yüksek olması gerekiyor. Bizim taleplerimizden birisi işte bu tavan taksit fiyatlarının 60 aya taşınması. Bir diğer isteğimiz de ÖTV matrahlarının yeniden gözden geçirilmesi ve faiz oranlarının ciddi anlamda bizlerin adına desteklenmesi oldu" dedi. 2018 BEKLENTİSİ 31.5 MİLYAR DOLAR Bunu istemelerindeki nedenin, otomotiv sektöründe son 12 yıldır ithalat-ihracat dengesinde fazla vermeleri olduğunu kaydeden Şahsuvaroğlu, "10 birim ithal ediyorsak 13-14 birim ihraç ediyoruz. Geçen sene 26 milyar dolar fazla verdik. 2018 yılında ise beklentimiz 31.5 milyar dolar fazla vereceğiz. Fakat iç pazarı bekleyen en büyük sıkıntı şu: Geçen sene pazar 985 bin adetle kapandı. Son 4-5 yıldır otomotiv pazarı bir milyon bandında gezindi. Türkiye'de 974 adet yetkili satıcı var. Burada 100 bin yetişmiş kalifiye kişiye direkt istihdam sağlanıyor. Şu anda otomotivin tahmini bitiş rakamı 600 binler seviyesinde. Bu rakamla kapanırsa yaklaşık 400 bin adet kaybımız olacak. Bu kayıp yaşandığında devlet için vergi kaybı da oluyor. Bizim de yapılanmamız 1 milyon 300 bin adede göre. Bu yapılanmada kalifiye elemanın kaybına neden olacak adımlar atılması mecburi hale geliyor" diye konuştu. SEKTÖR DESTEK BEKLİYOR Şahsuvaroğlu ayrıca, Türkiye'nin otomotiv kadar önemli bir diğer lokomotifi inşaat sektörüne destek verildiğini, kendilerinin de sektör olarak buna benzer destekleri beklediklerini dile getirdi. Hurda teşvikinin araç satışlarına etkisini de değerlendiren Şahsuvaroğlu, "Hurda teşviki bizim düşündüğümüz gibi bir etki sağlamadı. Bunun da sebebi kurdaki artış oldu. Ama düşüş yaşanmasına rağmen sattığımız arabaların sebebi de yine hurda teşvikidir" dedi.