4 çocuk, 10 torun sahibi Recep Agen, 53 yıldır keçe ustalığı yapıyor. Askerden 1964 yılında döndükten sonra mesleğe ilk adımı attığını belirten Recep Agen, “O zamana kadar ben keçeci kelimesini işitmemiştim. Ustam beraber çalışalım dedi, beraber çalışmaya başlayarak bu mesleğe atıldım. 53 yıldır devam ettiriyorum. Meslekte yarım asırı geçtim, eksiğimiz olabilir, öğrenmenin tavanı yok. Her işin bir zorluğu vardır, bunun da var. Beden gücüyle olan bir iş. Şu anda mesleğe devam eden bir elin parmakları kadar ya var ya yok. İki tane meslektaş var, onlar çocuklarını yanına aldılar. İşçi bulamadıkları için çocuklarıyla çalıştılar. O çocuklar yetişti, kendileri geri çekildiler”dedi. Koyun yününden olan her şey sıcak tutar. Günümüzde halen keçeye ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Recep Agen, “Ben biraz da geleneksel el sanatlarına ilgimi arttırdım. Mesela patikler, eldiven, fırıncı eldivenleri var. Böyle devam ediyoruz. Desenleri de kurs hocalığı yapan bir hamım yapıyor. Bir keçeyi sabahtan başlar, akşama kadar doldururuz. Ertesi gün de keçeye çeviririz, döndürürüz. Keçe şeklinde pişirme diyoruz onun adına. Keçenin ham maddesi koyun yünü. Önce koyun yününü yıkıyoruz. Temizleyip ayıklıyoruz. Ondan sonra tarakla taranıyor. Hasırları yayıyoruz. Ne istendi bizden, hepsinin yapılış tarzı farklı. Yapacağımız işe göre taranmış yünü hasırın üzerinde dürüp suluyoruz. Hasıra sarıyoruz. Şimdi teknoloji değişti, eskiden ayakla tepiyorduk. O keçeleşiyor, ondan sonra şekille çeviriyoruz. Hepsinin şekli değişik, yeniden pişirip sabunluyoruz, öyle meydana geliyor. Anlatmayla ne kadar anlaşılır? Görmek lazım. Şu anda ben kışın ayakları üşüyen için patik yapıyorum. Ayak sobası diyoruz adına. Koyun yününden olan her şey sıcak tutar" şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi