Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'dan özel uçakla Konya'ya geldi. Havalimanında protokol üyeleri tarafından karşılanan Erdoğan, Kılıçarslan Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitingin ardından Çumra ilçesinde Mavi Tünel İçme Suyu Projesi'nin açılış törenine katılacağını belirterek, şunları söyledi: "Biz yaparız onlar da bakar. Aramızdaki fark bu. 100 milyon metreküp suyla Konya ve Çumra ilçesinin 2050 yılına kadar içme suyu ihtiyacını karşılıyoruz. Bu 650 trilyona mal oldu. Konuşuyor 'paran var mı' diyor? Para olmadan bunlar olur mu? Kaynakları çeşitlendiriyoruz. Sayın İnce sen Konya'yı bilir misin, Bay Kemal bilir mi, niye bilsin ki, ihtiyaçları var mı? İşte 20 yıl önceki Konya'yı bunlar bilse o zaman dünyanın kaç bucak olduğunu anlarlar. Bay Kemal şu yatırımlara bak. İnce şu yatırımları bak. Son 16 yılda Konya'ya 47 katrilyon yatırım yaptık. Ah ah Bay Kemal, senin genel müdür olduğun hastanelerde benim vatandaşım can çekişiyordu. Sen, 'ben ne yapayım hükümet' diyordun. Burada şehir hastaneleri, devlet hastaneleri, sağlık tesisleri halkımızın emrinde. Sen bu işlerden anlamazsın. Senin adayın da anlamaz. O ne diyor? 'Muharrem gel bakalım' diyor. Seçim beyannamelerini parti genel başkanı okuyor. Sen olsaydın o zaman. Bunların durumu rezalet.'' MİLLETVEKİLLERİNE, İNCE'YE DAVA ÇAĞRISI Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin dün Bilecik'te milletvekillerini 'hırsız' diye itham ettiğini söyleyerek, şöyle konuştu: ''Biz yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatıyoruz. Diğerleri ne anlatıyor? 'Yıkacağız' diyorlar, 'yaptırmayacağız' diyorlar, 'kapatacağız' diyorlar, 'eskiye döneceğiz' diyorlar. Ben de buradan tüm milletvekillerine diyorum; evet bu İnce'ye hepiniz dava açın. Benim milletvekili arkadaşlarıma hırsız ithamında bulunan bu İnce'ye dava açın. Hatta hızlarını alamayıp milli iradenin tecelligâhı olan Meclis'i, burada görev yapan milletvekillerimizi 'hırsız' olarak itham edecek kadar ileri gidiyorlar. Bunlar dağıttı. Bunlar kayış attı, kayış. Milletvekillerine nasıl böyle bir ifade kullanırsın Sen de hırsızsın o zaman. Nasıl bunu kullanıyorsun? Senin partinin milletvekileri de hırsız. Neymiş, boyacı öyle demiş. Allah Allah, şu hale bak. Aklı nereden alıyor?'' Kendisinin Muharrem İnce hakkında dava açtığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Ben zaten dava açtım. Niye açtım davayı? Pensilvanya'dan icazet alarak bu partiyi kurmuşuz. Senin akıl hocan oysa yanmışsın zaten. Ama bu, Bay Kemal ne kadar yalancıysa, bu da o kadar yalancı. Ne dedim ben, 'ispat edeceksin, ispat etmezsen namertsin' dedim. Bir şey söyleyebildi mi? Bir tane yazarın kitabından bir mısra okudu. Kalktı o yazar cevap verdi; 'Benim o yazım somut değil, soyuttur, dolayısıyla arkasında duraram' dedi. Hadi bakalım şimdi ben dava açtım. Bu davayı da kazanacağım. Şimdi sıkışınca ne demeye başladı? 'Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra konuşalım'. Ne demek? Varsa, yüreğin varsa, sıkıyorsa çık delilini göster. Bay Kemal de öyleydi. Onun için Bay Kemal'den çok dava kazandım. Epey para aldık. Belki görenleriniz vardır. CHP adayı dün Bilecik'te milletin gözüne baka baka, içinde kendisininde bulunduğu yüce Meclis'e 'hırsız' ithamında bulundu. Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun iftira, yalan, hakaret, riyakârlık, utanmazlık hastalığı anlaşılan o ki, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayına da bulaşmış. Biz güçlü Meclis diyerek, Gazi Meclis'in ve milletvekillerimizin irtibarını yükseltmeye çalışıyoruz. Onlar hakaret ediyor. Bu ne demek? Senin Genel Başkanın da öyle. Meclis'in hepsi hırsız olduğuna göre senin Genel Başkanın da hırsız."