New York'taki BM Genel Merkezi'nde düzenlenen İdlib konulu Güvenlik Konseyi toplantısına Cenevre'den telekonferans yoluyla katılan De Mistura, "İdlib'e düzenlenecek herhangi bir operasyonun korkunç ve kanlı bir savaşa yol açabileceğine yönelik tehlikeleri çok derin. Siviller potansiyel kurban olabilir ve tam ölçekli bir saldırı durumunda, hem bölgesel hem de uluslararası oyuncuları içeren olayların hızla tırmanma tehlikeleri var. İdlib'de insanların tahliye edilebileceği ya da en azından savaş sırasında kendilerini daha güvenli hissedebilecekleri bir başka İdlib olmadığını unutmayalım" diye konuştu. İdlib'de Türkiye ve Rusya'nın yaklaşımlarının çok önemli olduğunu vurgulayan De Mistura, Suriye hükümetinden Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemediklerine yönelik açıklamalar geldiğini de ifade etti. Türkiye ile Rusya arasında görüşmelerin süregeldiğini belirten De Mistura, "İran, Rusya ve Türkiye arasında bugün Tahran'da yapılan zirveden akıllıca açıklamalar geliyor. Ya politik bir çözüm bulunacak ya da yeni korkunç şeyler göreceğiz. Bu nedenle bugün Tahran'da yapılan zirve son derece önemli" dedi. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Operasyon Bölümü Direktörü John Ging de Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada yaklaşık üç milyon kişinin İdlib bölgesinde sıkışıp kaldığını söyledi. Ging, "Bu insanlardan 2.1 milyonunun insani yardıma ihtiyacı var. Bunların arasında ülke içinde yerlerinden edilmiş 1.4 milyon insan var" dedi. Rusya Federasyonu Büyükelçisi Vasily Alekseevich Nebenzya ise Güvenlik Konseyi kararlarının, 'açıkça terör örgütlerini kapsamadığını' savundu ve "Onlara karşı mücadelenin devam etmesi gerekiyor. Bu bağlamda, sürekli olarak uluslararası toplumu işbirliği temelinde hareket etmeye çağırıyoruz" diye konuştu. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley de Güvenlik Konseyi'ndeki konuşmasında "İdlib'e yönelik herhangi bir operasyonun Suriye'deki çatışmanın tehlikeli bir şekilde tırmanmasına yol açacağını düşünüyoruz. Esad, Rusya ve İran böyle devam ederse, sonuçlar korkunç olacaktır" dedi. Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi, "Suriye yönetiminin İdlib'den terör örgütlerini temizleme hakkı vardır, İdlib bir Suriye kentidir, coğrafya eğitimi olsun diye yine söylüyorum. İdlib Somali'de değil, Suriye'dedir. Suriye'nin meşru egemenlik hakları vardır. Bu haklar da uluslararası hukuk, BM kuralları kapsamında güvence altına alnmştır" diye konuştu. Caferi, Esad yönetimine karşı olan muhalif grupların elinde kalan son bölge olan İdlib'e terörist örgütlerin yerleştiğini ve bunları temizlemenin Suriye kadar uluslararası toplumun da görevi olduğunu savundu.