Avanos-Kalaba kavşağından ilçeye girilen İsmet İnönü Caddesi üzerindeki cezaevi, yaklaşık 16 yıl önce kapatılmasına rağmen, giriş kapısı üzerindeki 'T.C. Avanos Kapalı Ceza ve Tevkif Evi' tabelası ile binanın iç duvarlarındaki yazılar hâlâ duruyor. Eski cezaevi binasında 2'si erkek, 2'si de kadın mahkum ve tutukluların kaldığı 4 koğuş ile 2 hücre, asma katında ise idare bölümü bulunuyor. Cezaevinde ayrıca, erkek ve kadın mahkumlarla tutukluların, koğuşlardan çıkarak dolaşabilmeleri için 4 metre genişliğinde 6 metre uzunluğundaki 2 havalandırma bölümü (avlu) var. Tamamen taşlarla örülerek inşa edilen binada, 5 metre yüksekliğindeki duvarların üzerinde de dikenli teller bulunuyor. Bölüm ve koğuşların arası demir parmaklıklarla ayrılan cezaevinin avluları ve bahçeye açılan pencereleri ise bakımsızlıktan yabani ot ve çalılarla kaplı durumda. İdare bölümünün yer aldığı asma katın tam karşısındaki duvara yerleştirilen Mustafa Kemal Atatürk'ün büstünün yerinden söküldüğü belirlendi. Büstün üstünde Ulu Önder'in 'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazısı yer alıyor. Yüksekliği 5 metreyi bulan duvarla çevrelenmiş cezaevinin arka kısmında yer alan 2 nöbetçi kulübesine ise vatandaşlar tarafından çuvallarla yakacak odun doldurulduğu görüldü. Eski cezaevi binasının otlarla bürünmüş bahçesine ve koğuşlarına ise çok sayıda içki şişesi atılmış. Mülkiyeti Adalet Bakanlığı'na ait eski cezaevinin adliye hizmeti vermesi için 2007 yılında dönemin kaymakamı tarafından bakanlığa yazı yazıldığı, ancak herhangi bir sonuç alınamadığı bildirildi. İçişleri Bakanlığı'nın, madde bağımlıları ve terör örgütü üyelerinin, metruk binaları mesken tuttuğu gerçeğinden hareketle, bu tür yapıların yıkılması için genelge yayınlamasına rağmen, eski cezaevinin mülkiyeti Adalet Bakanlığı'nda olduğu için herhangi bir işlem yapılamadığı ifade edildi. Yetkililer, binanın özel işletmecilere kiralanması, bakanlığın bir birimi tarafından kullanıması ya da yıkılması gibi seçeneklerden biriyle, bu kötü görüntüsünden kurtarılması gerektiğini kaydetti.