Üyelere hitap eden Başkan Mustafa Cengiz, Türkiye'nin en şeffaf kulübü olduklarını belirterek, "Bazen yanlış rakamlar çıkıyor. Bütün hesaplarımızı açıklıyoruz. Borç alacak farkımız, 3 yılda 963 milyon liradan, 1 milyar 172 milyon liraya geldi. Bu rakam geçen sene 1 milyar 112 milyon liraydı" dedi. Başkan Cengiz iki önemli konuya daha değinerek; "Göreve geldik, kasaya baktık 5 kuruş yok. Bu kadarını beklemiyordum. Biz sızlanmayı ağlamayı sevmiyoruz. Hızla çalıştık ve borçsuzluk kağıdını alarak Nagatomo'yu transfer ettik. Ndiaye'nin parasıyla borçları ödediğimiz söylendi. Manavda karpuz satmıyoruz, parasını tamamen alamadık. Hala yazılıyor. Ndiaye'yi biz göndermedik. Gitmesini teknik heyetimiz de istemedi. Çok enteresan şekilde menajeri zorladı, götürdü. Sonrasında Ndiaye'nin satışından gelen paranın harcandığı söylendi. Manavdan karpuz almıyorsunuz. Transfer parasının yarısı hala gelmedi. İlk bölümü de 4-5 gün sonra bize ulaştı. Milan kulübünün CEO'su geliyor, bizden rica ediyor loca ayırıyoruz. 'Galatasaray Çinliler'e satılıyor' diye haber çıkıyor. Ben 'Galatasaray satılırsa, ben Galatasaray'ı bırakırım' dedim. Hala bunun arkasındayım. Bu arada Sayın Dursun Özbek, alacaklarını istemekte haklı. Bunları ödeyeceğiz ancak alacaklarının bir kısmını güvence altına alabilmek için gelecekteki gelirimize temlik koydurmuş. Kendisine 28 milyon TL ödemeye yetkili olamam. Genel kurul 'bağışlıyoruz' derse, bir şey diyemem" şeklinde konuştu. "Dursun Özbek'ten 28 milyon lira alacağımız da var" Görevi devraldığı Dursun Özbek'in de salonda olduğunu vurgulayan Başkan Cengiz, şöyle devam etti: "Bizim seçim günümüz 20 Ocak tarihiydi. Sayın başkan Dursun Özbek'in, 22-23 Ocak tarihlerinde, devir teslim öncesinde yaptığı işlemler var. Kulüpten alacaklarına karşılık, üç senet yapmış. Biri 7 milyon dolar, biri 12 milyon avro ve biri de 5,7 milyon lira bu senetlerin. Kendisinin esas alacağını tahsil etmesinde hiçbir behis yok. Gücümüz elverdiğince mutlaka ödememiz gerekir. Sayın başkan, bu senetlerin dışında, B grubu hisselerimizin bir bölümünü rehin etmiş. Üzüldüğüm, buradaki rehin işlemlerinin yaklaşık 900 bin liralık vergi ve harç masrafını da kulübe ödetmiş. Bunun olmaması gerekir. Sayın başkan üçüncü olarak da, Türkiye'deki kulüp yöneticiliğinde başka var mı bilmiyorum, sigorta olarak bir garanti daha almış. Emlak Konut GYO'dan ileride doğması muhtemel alacaklarımıza 19 milyon avroluk temlik koymuş. Hem senet alınmış hem rehin ve temlik konulmuş. Teknik olarak, bizim denetçilerimiz ile sayın başkanın kendi denetçileri görüşsün. Bizim hesaplarımıza göre borcumuz 86 milyon lira görünüyor. Fakat başka bir sorun var. Dursun Özbek'ten bugünkü kur itibarıyla 28 milyon lira alacağımız da var. Bu da sporcu cezalarından kaynaklanan bir borç. Biz, SPK'ya tabi anonim şirketiz. Bu konuyu nasıl çözer bilmiyorum ama 28 milyon lirayı ödemeya asla yetkili olamam. Genel kurul, 'Başkana bu parayı bağışlıyoruz.' derse bilemem? Ama ben bağışlayamam. Borcumuz olan 86 milyon liradan bu parayı düşmek durumundayım. Geriye kalan bedel için hesaplaşabiliriz." Göreve gelmelerinin ardından 15 iş gününü geride bıraktıklarını dile getiren Cengiz, kulübü olağanüstü seçime götüren en önemli nedenin mali sorunlar olduğunu kaydederek, "Önümüzde dağ gibi sorunlar var. Bu durum geçmiş yönetimin değil, bir sürecin sonucu. Önümüze çıkan sorunlar çok büyük. Görevi aldığımızdan itibaren birçok sorunla boğuştuk. Malesef transfer döneminin son 4 günüydü. Bugüne kadar 60 milyon liraya yakın ödeme yaptık. Önemli bölümü futbol şubesi ile vergi ve sigorta ödemelerine harcandı. Enkaz edebiyatı olsun diye söylemiyorum. Birikmiş ve bugünlere gelmiş. Futbolcu transfer etmek istediğimizde, 3-4 büyük engel gördük. 19 milyon lira vergi ve sigorta borcumuz vardı. Bunu aynı gün ödeyip, borçsuzluk kağıdını alarak transfer yapma hakkını kazanmamız gerekiyordu. İsimlerini vermek istemediğim, şu anda bizrde oynamıyorlar, 2 futbolcunun borçlarını ödemek için de 22 milyon lira para ödedik. Göreve geldiğimizde, bunu söylemek itemiyorum ama kasada 5 kuruş para yoktu. Bize müreffeh bir kuruluş teslim edilmedi. Tabii ki böyle olacağını biliyorduk ama bu kadarını ummuyorduk" açıklamalarını yaptı. "Emlak Konut GYO ile görüşmeler sürüyor" Mustafa Cengiz, Riva ile Florya projelerinin durumu ve geliştirilmesiyle ilgili Emlak Konut Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı (GYO) ile göüşmelere devam ettiklerini de anlattı. Emlak Konuk GYO yetkilileri ile göreve başlar başlamaz bir toplantı yaptığını söyleyen Cengiz, "Bizim yapmamız gereken, Florya ve Riva projeleriyle ilgili karı maksimize etmek. Minimum gelir olarak 508 milyon lira görünüyor. Karın artması için, Riva ve Florya'da yapılacak konutları, en yüksek fiyatlardan, en değerli Galatasaraylılara satmak durumundayız. Karımızın artaması demek, Galatasaray'ın gelirlerinin artması demek. Emlak Konut GYO, Florya'da imar düzenlemesi yapmak durumunda. Görüşmeler sürüyor. İnşaat alanının artırılması konusunda çabalarımız var. Uğraşıyoruz. Umarım orada da geliri en maksimum hale getiririz." değerlendirmesinde bulundu. Emlak Konuk GYO ile yapılan proje anlaşması dosyasını bir kaç kez okuduğunu belirten Cengiz, "Okudum ama bir şey göremedim. Emlak Konut GYO Başkanına dedim ki, 'Burada gizli mürekkeple bir şey mi var? Neden gizlilik koydunuz?' Hiçbir şey yok. Sayın başkan Dursun Özbek döneminde yapılan sözleşmede saklanacak hiçbir şey yok. Devletin haklı olarak bir takım regülasyonları var. Mahremiyet açısından görülmesi istenmiyor. Sözleşmede gerçekten bizim aleyhimize bir huzusus yok. Görevimiz, maksimum desteği vermek. Biz kazandıkça devlet de kazanıyor. Bundan da hiç mutsuz değiliz." şeklinde konuştu.