Tarihçi-Yazar Nermin Taylan Sözlerine;

"İster boynunuzu büküp fısıldayarak söyleyin

İster göğsünüzü gererek binbir övgüyle haykırın

Değişmeyen bir hakikat var biz “Osmanlı’nın torunlarıyız.” diye başlayan Taylan,

"Osmanlıyı çok bilmediğimiz ve tanımadığımız herkesin malumu.Osmanlı’nın galibiyetleri var mağlubiyetleri var.Ancak bazı zaferleri biraz bilsek de komuta kademelerini, kumandanlarını bilmeyiz.Bilmemek ayıp değil, unutturulmak da mazeret değil.Osmanlı’nın torunuyuz diyorsak orada bir dakika durmalıyız. Ve o bir dakikaya seneler vermeliyiz.İşte o bir dakikanın adı Kûtü’l Amâre’dir" diyerek devam etti..

Tarihçi-Yazar Nermin Taylan konuşmasını;Birinci Dünya Savaşının en büyük zaferlerinden hatta Çanakkale’den sonra en büyük zaferimiz diyebileceğimiz; kitapların yazmadığı, çocuklara öğretilmeyen ve belki de unutturulmak için büyük çaba sarf edilen kutlu bir direnişin adı…Ulu çınarlar misali asırlara kök salmış bedeninin harici ve dâhili düşmanlarca gün be gün kemirildiği, boğazına sarılan binbir ilmikle iştahla ölümünün beklendiği, Osmanlı Devleti’nin son iki yüz yılında Doğu cephesinde İngilizlere karşı kazanılan en büyük zafer.İşte bu sebeple; Bu Vatan Bizim Yeter ki Ağyar Çiğnemesin Ben Canımdan Geçerim Vatan elden gitmesin” düşüncesi ile Şahadeti şereflerin en yücesi olarak görüp canlarını imanlarına şahit kılarak büyük bir muştu ile vatan toprağına düşen şühedamızı hatırlamak, dualarla sene be sene anmak ve hem kendimize hem de gençlerimize bu ruhu anlatmak daha gençliklerinin baharında gönüllü bir şekilde bu topraklar için canını verenleri anlatmak boynumuzun borcudur. Onların bu büyük zaferlerini ve tarihin en zelil milleti olan İngilizlere yaşattıkları böylesi rezil bir yenilgiyi gelecek nesillere anlatmak ve dahi taşımak bizlere milli bir görevdir" cümleleri ile devam eden Taylan kendisini dinlemeye gelen Üniversite gençliğinden çok şey beklediğini önemle vurguladı..

Sadakataşı Genel Merkezinde düzenlenen konferansta genç Tarihçi Nermin Taylan'a, ilgi büyüktü..

Editör: Haber Merkezi