Çevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED) Yönetmeliği gereği 25 Hektarın ve yıllık 5000 metreküp üretim kapasitesinin altında olan maden sahalarına ÇED Gerekli Değildir kararı verilebilmektedir.

Birçok madencilik işletmesi yönetmelikteki 25 Hektar ve 5000 metreküp/yıl sınırını lehine çevirmek koşulu ile işlemlerini yürütmektedir.

ÇED tanıtım dosyası hazırlayan yâda hazırlatan maden firmaları tabiri caizse kurnazlık yaparak ruhsat alanı 25 hektardan fazla olmasına rağmen ÇED alanını 25 hektarın altında göstermektedir.

Aynı durum İlimiz İkisu Köyünde faaliyetine başlayan madencilik işletmesi içinde geçerlidir. Ruhsat alanı 96,35 hektar olman Maden işletmesi ÇED alanını 13.99 hektar olarak projelendirmiştir.

İlk etapta masum gibi görünen bu proje ruhsat alanı dikkate alındığında birkaç yılda bir, kapasite artışına gitmek isteyecek, bu gün nasıl izin aldı ise kolaylıkla kapasite artışında gerçekleştirecek durumdadır. Çünkü yıllık 5000 metreküp kapasite asla verimli olmayacaktır. Kapasite artışları yapıldıkça Karaca Mağarası karşısında çok büyük bir görüntü kirliliği meydana gelecektir.

Karaca Mağarasından Görünecek!

İkisu Köyü mermer ocağı ile ilgili olan ÇED tanıtım dosyası incelendiğinde ve şu aşamadaki ÇED alanı ve faaliyet alanının Karaca mağarası girişindeki vadi seyir terasından net bir şekilde görüleceği aşikârdır. ÇED tanıtım dosyasındaki imalat haritası incelendiğinde faaliyet alanı kotunun 1180 metredir. Karaca mağarası ile faaliyet alanı arasında bulunan tepenin kotu 1200 metredir ancak karaca mağarası giriş kotu yaklaşık 1530 metre olduğundan proje sahası önündeki tepe görüntü kirliliğinin önüne geçemeyecek ve Karaca Mağarası önünden mermer ocağı görünecektir.

 Geçtiğimiz sezon yaklaşık 150 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Karaca Mağarasına gelen insanların mağara önündeki terastan izlediği o eşsiz Kromni vadisinin uç kısmına ‘’müdahale edilmediği takdirde’’ artık bir mermer ocağı eklenecektir.

ÇED Tanıtım Dosyası Eksik ve Tutarsız!

İkisu Köyü mermer ocağı ile ilgili olan ÇED tanıtım dosyası incelendiğinde içerik açısından eksiklerle dolu olduğunu görmekteyiz.

Örneğin korunacak alanlar haritasında 27 Kilometre mesafedeki Artabel Tabiat Parkı, 22 Kilometre meksefedeki Altındere Milli Parkı, 10 Kilometre mesafedeki (suni) Karşıyaka Tabiat Parkı ve 8 kilometre mesafedeki Limni Gölü Tabiat Parkı gösterilmiştir. Ancak 1800 metre mesafedeki Karaca Mağarasından ve 230 metre mesafedeki Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından 24.03.2010 tarih ve 2595 sayılı kararı ile tescillenen ‘’İkisu Köyü Kaya Kilisesinden’’ bahsedilmemiştir. ÇED tanıtım dosyasının hiçbir yerinde ‘’Karaca Mağarası, Kaya Kilise, Krom Vadisi’’ ifadelerinin görülmemesinin tek bir açıklaması vardır o da kamu kurum ve kuruluşlarını yanıltmak veya tabiri caizse uyandırmamaktır.

ÇED tanıtım dosyasında Orman Ve Su İşleri Bakanlığı http://geodata.ormansu.gov.tr sitesinden alınan veri haritasına bakıldığında Mağara ve Bal ormanları gibi madencilik faaliyetlerinin direk olarak olumsuz etkisinde kalacak özel bölgelerin işaretlenmediği ve bu alanlardan bahsedilmediği görülmektedir. Bu hem kurumları hem de kamuoyunu yanıltmak anlamı taşımaktadır. Mağara ve diğer seçenekleri işaretlediğimizde 1800 metre mesafedeki karaca mağarası ve hemen mermer ocağı ÇED alanı bitişiğindeki bal üretim ormanı karşımıza çıkmaktadır.

Doğa Turizminin ‘’Doğasına’’ Aykırı!

Faaliyete başlayan mermer ocağı ÇED tanıtım dosyasındaki yıllık faaliyetine ulaştığında Karaca Mağarasından, Torul-Gümüşhane Karayolunda seyreden araçların en az 3-4 dakika seyir halinde iken göreceği, Kromni vadisini ziyarete gelen yerli ve yabancı turistleri vadi yol ayrımında mermer ocağı ile karşılamak doğa turizminin doğasına aykırı bir durumdur. Atlanılmaması gereken en büyük detay şudur; ruhsat alanı 96,35 hektardır ve bu işletme ruhsat alanına doğru büyümek için sürekli çaba gösterecektir.

İlgili Kurum Görüşleri!

İlgili işletmenin faaliyetlerine başlamasında kanunen bir sakınca bulunmamaktadır. Çünkü işletme bütün kurum görüşlerini ÇED tanıtım dosyasına eklemiştir. Bazı kamu kurumlar yanılgıya düşmüş ve Karaca Mağarasını, Mağara Kiliseyi, Bal ormanını hiçbir şekilde göstermemiştir. En dikkat çekilmesi gereken kısım ise Gümüşhane İl Özel İdaresinin görüşünde ‘’Gümüşhane Trabzon Karayolunun görünür kısmında faaliyet gösterilmemesi ‘’ ibaresi olmasına rağmen il özel idaresinin görüşüne aykırı bir şekilde faaliyete başlanmasıdır. Trabzon-Gümüşhane Karayolu boyunca en az 7 km boyunca ve seyir halindeki araçlardan mermer ocağını görünecektir.

Tel Kesim Yöntemi ve Toz!

Mermer ocağı faaliyeti sırasında taş blokları tel kesme yöntemi ile su kullanarak yapacaktır. ÇED tanıtım dosyasında toz miktarları verilmiş olup minimum değerlerde gösterilmiştir. Ancak kesim dışında bitkisel toprağın kazıtılması, yükleme ve taşıma esnasında, taş blokların nakliyesi sırasında sulansa dâhil yaz aylarında karayolundan ve karaca mağarasından görünür nitelikte toz miktarı söz konusu olacaktır.

İkisu Bölge Trafik Müdürlüğü!

Mermer ocağı ÇED sınırına 170 Metre mesafede İkisu Bölge Trafik Müdürlüğü bulunmakta olup, en yakın yerleşim yerleri olarak İkisu ve Mescitli Köyleri gösterilirken İkisu Bölge Trafik Müdürlüğünden hiçbir şekilde bahsedilmemiştir. Kahraman polislerimizin şehrin hatta ülkenin güvenliğini sağladığı kilit bir nokta olan Bölge Trafik Müdürlüğünde 24 saat esasına göre polislerimiz görev yapmaktadır. Gümüşhane İl Emniyet Müdürlüğünün veya Emniyet Genel Müdürlüğünün görüşü sorulmadan böyle bir işletmenin açılması doğru değildir. Oluşacak ses ve gürültü kirliliğinden emniyet personelinin direkt olarak etkilenmesi söz konusudur. Bölge Trafik Müdürlüğü güvenliğininde olumsuz yönde etkileneceği açıktır. Bu kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken bir durumdur.

Bunun yanı sıra dikkate alınması gereken bir başka hususta maden sahası yolu Gümüşhane-Trabzon Karayoluna direkt olarak bağlanmakta olup taş blok nakliyesi sırasında trafik güvenliğinin ciddi manada tehlikeye gireceğidir.

Sonuç!

Sonuç olarak bir dizi ihmaller neticesinde faaliyete başlayan bu mermer ocağının faaliyetlerinin durdurulması şehrimizin ve bölgemizin menfaatine olacaktır. Son yıllarda Devlet yetkililerimizce Kapadokya, Ayder ve Uzungöl gibi turizm cazibe merkezlerinde müdahale edilen olumsuz durumların tamamı bu gün Gümüşhane Karaca Mağarası içinde geçerlidir.

Buradan TBMM Çevre komisyonu başta olmak üzere Gümüşhane Milletvekillerimizi ve il yöneticilerimizi sorumluluğa ve yapılan bu yanlıştan dönülmesi için gerekli adımları atmaya, bütün Gümüşhane halkını da duyarlı olmaya davet ediyorum.

Saygılarımla…

Editör: Haber Merkezi