Milliyetçi Hareket Partisi Gümüşhane İl Başkanı Nadim Aydın, partiden ayrılanlara ithafen, herkesi parti çatısı altında bir ve beraber olmaya davet etti.

Yaptığı açıklamada isim vermeden Meral Akşener ile birlikte hareket edenlere seslenen Aydın, “Bizim gönlümüzde ve yuvamızda herkese yer vardır. Geçmişe çoktan çizik çektik. Kimse bahane üretmesin. Devletinin, Vatanının, Milletinin, Bayrağının, Ezanının, Şehidinin, Şühedasının yanında olan, bunlara sahip çıkan, bu değerler için, Gümüşhane için ben de varım diyen herkesi ama herkesi bekliyoruz” çağrısında bulundu.

Yeni Hareketi Freni Olmayan Kamyona Benzetti

Açıklamalarına bilindik bir hikâyeyi anlatarak başlayan Aydın, “Yıllarca Almanya’da çalışan bir köylü abimiz izine gelirken İstanbul’da Ford Transit fabrikasına uğrar ve “Bana Ford minibüs lazım’ der. Pazarlığı yapar, arabayı alır, fakat bir şartı vardır. Der ki; “Bu arabayı Karadeniz’in dağlık olan bir köyü vardır. Ora benim köyüm, oraya götüreceksiniz. Şart kabul edilir ve araç köye getirilir. Aracı satın alan amca akşamdan köy meydanında yarın sizi şehirde kurulan pazara ben götüreceğim” der. Köylü arabayı merak ettiği için sabah erkenden minibüsü tıka basa doldurur. Yola çıkarlar. Köy yüksek bir köy olduğu için yollar rampa ve virajlıdır. Araç rampa yolda hızlanınca en arka koltuktaki yolcular tedirgin olur ve “kaptan biraz yavaşla” der. Yaşlı olan kaptan amca geri döner ve “Sen Ford transiti bilir misin?” Yolcu yok bilmem deyince kaptan der ki; “Sen o zaman konuşma.” Araç yola devam eder ancak biraz daha hızlanır. Bu defa orta koltukta oturan yolcular aynı şekilde “Kaptan biraz yavaşla, uçuruma yuvarlanacağız” derler. Yaşlı kaptan yine geriye döner ve derki; “Siz Ford Transiti biliyor musunuz?” Onların hayır cevabı üzerine siz de konuşmayın der. Araç iyice hızlanmaya başlar. Tam keskin bir viraja girecekken yaşlı kaptanın yanında ön koltukta oturan genç birisi kaptana döner ve “Amca uçuruma uçacağız. Biraz yavaşla” Kaptan kan ter içerisinde kafasını yana çevirir. “Sen Ford Transiti bilir misin?” diye sorar. Gencin “Evet amca bilirim” demesi üzerine, fısıldayarak, “Bunun freni nerede?” diye sorar. Genç frenin yerini gösterir, aracı durdurur ve minibüs kazadan kurtulur. Kurtulurlar da bunun sebebi aracın frenlerinin sağlam olmasıdır. Bir de freni patlamış kamyon düşünün. Allah muhafaza bir kamyona veya otobüse binerken iyice düşünülmeli. Çünkü aracın nerede duracağı belli olmaz” ifadelerini kullandı.

“Maksadı Anlaşılınca Kovuldu”

Anlattığı hikâyenin ardından ismini zikretmediği Meral Akşener’in siyasi hayatında ki keskin dönüşlere atıfta bulunan Aydın, “Çünkü bu otobüs frenleri, sağlam diye aldığı yolcuları yol daha düz iken bile zoraki durdurmuş, yolcularını yolun ortasında, tarlanın kenarında bırakıp gitmiştir. Az ilerde ise başka yolcular bulup onları alarak yoluna devam etmiştir. Aldığı bu yolcuları da ıssız bir yerde mola verdim diyerek aşağıya indirmiş onları da bırakıp kaçmıştır. Bir süre boş olarak devam ettiği yolculuğu

sırasında bu kez de muhteşem bir topluluğa, tertemiz düzgün insanların yer aldığı bir topluluğa denk geldiğinde, aracın boş olduğunu gören ahali otobüsü durdurmuş, “Araç boş gitmesin, yazıktır. Bundan sonra bizimle yola devam etsin” demişler. Bu muhteşem topluluk sayesinde kaptanlıkta derece yapıp epeyce yükselmiş. Yıllar sonra otobüs şoförünün içindeki hırs ve ihtiras depreşmiş. Samimi, dürüst insanları otobüse bindirip düz ovada ıssız bir yerde indirecekti ki, maksadı anlaşılınca o temiz topluluk tarafından al aracını git diye kovuldu. Şimdi ise freni patlamış otobüsle yarı yolda belirsiz bir yerde bırakıp gitmek için yeni yolcular arıyor. Bizden uyarması. Çünkü bu gidişin sonu belli değil ve köprüye girmeden son sapak” diye belirtti.

“Kapımız Açık; Gelen Gelir, Giden Gider”

Milliyetçi Hareket Partisi Gümüşhane İl Başkanı olarak, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin çağrısını tekrarlayan Aydın, “Kapımız açık. Gelen gelir, giden gider. Bizim gönlümüzde ve yuvamızda herkese yer vardır. Geçmişe çoktan çizik çektik. Kimse bahane üretmesin. Devletinin, Vatanının, Milletinin, Bayrağının, Ezanının, Şehidinin, Şühedasının yanında olan, bunlara sahip çıkan, bu değerler için, Gümüşhane için ben de varım diyen herkesi ama herkesi bekliyoruz. Biz de insanız, hatamız kusurumuz vardır. Dışarıda durup bunları ve bizleri eleştirenlere çağırım o dur ki, MHP’ye gelin ve bizim hatalarımızı kusurumuzu içerde düzeltin. Çünkü hatamızı, kusurumuzu görüp bunları yanlış yapıyorsun diyecek dostlara ve dava arkadaşlarıma şahsım olarak çok ama çok ihtiyacım var” dedi.

“Ben Bu Yola Baş Koydum”

Kendi adına Ülkücü davadan öğreneceği çok şey olduğuna vurgu yapan Aydın konuşmasına, “ Bana yardımcı olacak olanlara kapı ve gönlüm sonuna kadar açık. Ben bu yola Selçuk’lar, Halil’ler, Mustafalar, Fıratlar gibi baş koydum. Bu uğurda yolların dikenleri, çakılları, çakalları var. Menfaatler umurumda bile değil. Benim gideceğim yerde bunlar yok. Bu dava Başbuğ’dan, Atsız’dan, Ali Metin’den ve babamdan bana lekesiz tertemiz intikal etti. Ben de ne Başbuğ’a, ne Atsız’a, ne Ali Metin’e, ne Selçuk’a, ne Fırat’a ne de babama ihanet etmeyeceğim. Bu davayı, üç hilali, MHP’yi Allşah ömür verirse oğluma, torunuma ve yeni nesillere ter temiz ve şaibesiz teslim edeceğim. Bu da bugün il başkanı olarak benim kavli kararımdır” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

Editör: Haber Merkezi