Gümüşhane’nin merkeze bağlı Dölek köyünde yıllardır kadınların toprağa şekil vererek yaptığı güveçler, erkekler tarafından satılarak ailelerin geçimi sağlanıyor.

Kelime anlamı Türki Dil Kurumunun sözlüklerinde “Topraktan yapılmış tencere, güveç” olarak gösterilen Dölek köyü il merkezine 36 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

Bu köyü diğerlerinden ayıran özelliği ise yıllardan beri köylülerin ‘güveç’ adı verilen toprak kapları yaparak geçimlerini sağlamasından kaynaklanıyor. Yıllardan beri köyün dağlarındaki 3-4 farklı noktadan getirilen topraklar kadınlar tarafından çiğnenerek çamur haline getirilip şekil veriliyor, tandırlarda kurutularak satışa hazır hale getiriliyor.

At sırtında Doğubeyazıt’a kadar götürülürdü

Önceki yıllarda Bayburt’tan Doğubeyazıt’a kadar at ve eşek sırtında götürülüp satılan ve karşılığında arpa, buğday gibi temel yaşam malzemeleri ile takas edilen güveçler, yapanların sayısı azalınca yalnızca çevre illere gönderiliyor.

56 yıldır toprağa şekil veriyor

Köyde yalnızca kadınların yaptığı güveçlerin zorlu serüvenini 56 yıldır toprağı şekillendiren 73 yaşındaki Menşure Arı şu sözlerle anlattı: “Toprağını 3-4 noktadan alıyoruz. Yolumuz yok. Araba ile gitsek iyi olur ama sırtımızla taşıyoruz. Hayvanlarla taşıyoruz. Aldığımız kumları karıştırarak üzerine su döküyoruz. Biraz yumuşayınca çuvalın üzerine serip ayaklarımızla çiğniyoruz. Hem de bu sırada içindeki küçük taşları da seçmiş oluyoruz. Hazır hale geldikten sonra yapmaya başlıyoruz. Özel olarak yapılan “Gurufa” adı verilen nesnenin üzerine bu tahta yerleştiriliyor. Taban çamuru yerleştirildikten sonra çamur kademe kademe yükseltilerek final kısmında “dudak” adı verilen kısım yapılıyor. Güneşte biraz kuruduktan sonra kulp yapılıyor. Daha sonra tekrar kurutuluyor. “Gogoç” adı verilen parlak deniz yada dere taşıyla cilalanıyor. Bu aşamadan sonra 3-4 gün serinde bekletiliyor. 3-4 gün de güneşte bekletildikten sonra tandırda iyice pişiriliyor.

Bir kişi günde 25 tane yapabiliyor, 10 günde satışa hazır hale geliyor

17 yaşında annesinden öğrendiği bu işi halen devam ettiren Arı, günde 25 tane yaptığı güveçlerin satışa sunulmasının yaklaşık 10 günü bulduğunu belirterek, eskiden başka köye onların bu işi öğrenmemesi için gelin verilmediğini şimdi de gençlerin bu işi daha yapmadığını ifade etti.

"Güveçlerin tamamını satmadan beyler eve dönmezdi”

Gençlik yıllarında yaptıkları güveçleri eşlerinin hayvanlara yükleyerek Van’a, Kars’a, Erzurum’a, Bayburt’tan başlayıp Doğubeyazıt’a kadar gidip sattıklarını ve güveçlerin tamamını satmadan eve dönmediklerini hatırlatan Arı, “Şimdi herkes gelip arabayla buradan alıyor. Eskiden at, eşeğe yükler götürürdüler satmaya. Şimdi gelip alıp gidiyorlar” diye belirtti.

En güzel lahana sarması, kuru fasulye ve et pişiyor

Arı, sağlık açısından da oldukça faydalı olan güveçlerde en güzel kuru fasulye, sarma, et ve balık ürünlerinin piştiğini sözlerine ekledi.

"100 haneydik tüm köy geçimini bu işten sağlardı”

Köy muhtarı İlhan Çolak ise dedelerinden beri yaptıkları güveç yapımının köyün 30-40 önceki tek geçim kaynağı olduğunu, 100 hane oldukları dönemlerde bile hayvancılığın yetersiz kalması nedeniyle hemen herkesin bu işi yaparak geçimini sağladığını vurguladı.

“Köylerden göç başlayınca bu iş azaldı, gençlerimiz bu işe heveslenmedi”

Kendisinin de 1980 yılında Hakkari’ye kadar götürüp güveç sattığını kaydeden Çolak, “Bazıları da yürüme ve hayvanlarla giderlerdi. Sattıkları güveçlerin yerine buğday, arpa ve çavdar alır, dönüş yolunda değirmenlerde una çevirirlerdi. Onlar satıştan dönünceye kadar arkadan evin kadınları yenilerini hazırlardı. Köylerden göç başlayınca bu iş azaldı. Şuanda 30 hanemizin 15’i sürekli bunu yapar. Ama eskisi gibi yapamıyorlar. Gençlerimiz bu işe heveslenmedi ve öğrenmedi. Yaşayan eski ustalar yapıyor” açıklamasında bulundu.

“Yapan az olunca talebe yetişemiyoruz”

Eskisi gibi yapımı fazla olmadığı için talebe yetişemediklerini dile getiren Çolak, “Şuanda Gümüşhane, Trabzon, Erzincan, Bayburt çevresine kadar ancak gidebiliyoruz. Daha uzağa gitmesine yetmiyor. Yapılan mal buralarda bitiyor.  Dölek köyünde yapılan güveç şuanda yetişmiyor. Eskisi gibi yapım fazla değil. Gümüşhane’de 5-6 yıl önce çok fazla rağbet edilmiyordu ama son dönemde özellikle ramazan ayında çok fazla satılıyor” diye konuştu.

Gümüşhane’de sadece bu köyde güveç yapılıyor

Gümüşhane il merkezine bağlı hiçbir yerleşim yerinde bu güveçlerin yapıldığını duymadığını ifade eden Çolak, “Bizim güvecin toprağı 3-4 yerden karışım olur. Olmazsa zaten dayanıklı olmaz, yemeği de lezzetli olmaz. Tek çeşit olsa dayanmaz, ilk pişirimde dağılır gider. Ama o karışım olunca güveç daha kuvvetli oluyor. Toprak macun şeklinde birbirine sarılıyor. Bu zahmetli bir iş. 20 tane bir günde yapılıyor ama 10 günde satışa hazır hale geliyor. Yapılıyor, kuruyor, fırınlandıktan sonra satılıyor. Tandır odun ve tezekle sarılıp yakılıyor. Bunlar nar gibi oluyor. Hafif soğuma aşamasına geçince süt yada ayran dökülüyor. Bu işlem güveci biraz daha sıkılaştırıyor” ifade etti.

Yalnızca kadınlar yapıyor

Köyde kadınlardan başka yapan olmadığını, 2005 yılında dönemin Valisi tarafından erkeklerin de yapması için makine alındığını fakat kimsenin yapmadığını belirten Çolak, yeni öğrenmeler olmazsa şu anki mevcut ustaların ömrü olduğu sürece bu işin ancak devam edebileceğini ima etti.

“Güveç 2-3 yılda bir yenilenmeli”

Muhtar Çolak, güveçte lezzetli yemek yiyebilmek için 2-3 yıl sonra yenilenmesi gerektiğini, uzun süre kullanılınca toprağının verdiği lezzetin kaybolduğunu da ifade etti.

Toprak Kadınların Elinde Değer Kazandı

Dölek köyünde hanımların yaptığı güveç köyün geçim kaynağı durumunda.

Gümüşhane’nin merkeze bağlı Dölek köyünde yıllardır kadınların toprağa şekil vererek yaptığı güveçler, erkekler tarafından satılarak ailelerin geçimi sağlanıyor.

Kelime anlamı Türki Dil Kurumunun sözlüklerinde “Topraktan yapılmış tencere, güveç” olarak gösterilen Dölek köyü il merkezine 36 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

Bu köyü diğerlerinden ayıran özelliği ise yıllardan beri köylülerin ‘güveç’ adı verilen toprak kapları yaparak geçimlerini sağlamasından kaynaklanıyor. Yıllardan beri köyün dağlarındaki 3-4 farklı noktadan getirilen topraklar kadınlar tarafından çiğnenerek çamur haline getirilip şekil veriliyor, tandırlarda kurutularak satışa hazır hale getiriliyor.

At sırtında Doğubeyazıt’a kadar götürülürdü

Önceki yıllarda Bayburt’tan Doğubeyazıt’a kadar at ve eşek sırtında götürülüp satılan ve karşılığında arpa, buğday gibi temel yaşam malzemeleri ile takas edilen güveçler, yapanların sayısı azalınca yalnızca çevre illere gönderiliyor.

56 yıldır toprağa şekil veriyor

Köyde yalnızca kadınların yaptığı güveçlerin zorlu serüvenini 56 yıldır toprağı şekillendiren 73 yaşındaki Menşure Arı şu sözlerle anlattı: “Toprağını 3-4 noktadan alıyoruz. Yolumuz yok. Araba ile gitsek iyi olur ama sırtımızla taşıyoruz. Hayvanlarla taşıyoruz. Aldığımız kumları karıştırarak üzerine su döküyoruz. Biraz yumuşayınca çuvalın üzerine serip ayaklarımızla çiğniyoruz. Hem de bu sırada içindeki küçük taşları da seçmiş oluyoruz. Hazır hale geldikten sonra yapmaya başlıyoruz. Özel olarak yapılan “Gurufa” adı verilen nesnenin üzerine bu tahta yerleştiriliyor. Taban çamuru yerleştirildikten sonra çamur kademe kademe yükseltilerek final kısmında “dudak” adı verilen kısım yapılıyor. Güneşte biraz kuruduktan sonra kulp yapılıyor. Daha sonra tekrar kurutuluyor. “Gogoç” adı verilen parlak deniz yada dere taşıyla cilalanıyor. Bu aşamadan sonra 3-4 gün serinde bekletiliyor. 3-4 gün de güneşte bekletildikten sonra tandırda iyice pişiriliyor.

Bir kişi günde 25 tane yapabiliyor, 10 günde satışa hazır hale geliyor

17 yaşında annesinden öğrendiği bu işi halen devam ettiren Arı, günde 25 tane yaptığı güveçlerin satışa sunulmasının yaklaşık 10 günü bulduğunu belirterek, eskiden başka köye onların bu işi öğrenmemesi için gelin verilmediğini şimdi de gençlerin bu işi daha yapmadığını ifade etti.

"Güveçlerin tamamını satmadan beyler eve dönmezdi”

Gençlik yıllarında yaptıkları güveçleri eşlerinin hayvanlara yükleyerek Van’a, Kars’a, Erzurum’a, Bayburt’tan başlayıp Doğubeyazıt’a kadar gidip sattıklarını ve güveçlerin tamamını satmadan eve dönmediklerini hatırlatan Arı, “Şimdi herkes gelip arabayla buradan alıyor. Eskiden at, eşeğe yükler götürürdüler satmaya. Şimdi gelip alıp gidiyorlar” diye belirtti.

En güzel lahana sarması, kuru fasulye ve et pişiyor

Arı, sağlık açısından da oldukça faydalı olan güveçlerde en güzel kuru fasulye, sarma, et ve balık ürünlerinin piştiğini sözlerine ekledi.

"100 haneydik tüm köy geçimini bu işten sağlardı”

Köy muhtarı İlhan Çolak ise dedelerinden beri yaptıkları güveç yapımının köyün 30-40 önceki tek geçim kaynağı olduğunu, 100 hane oldukları dönemlerde bile hayvancılığın yetersiz kalması nedeniyle hemen herkesin bu işi yaparak geçimini sağladığını vurguladı.

“Köylerden göç başlayınca bu iş azaldı, gençlerimiz bu işe heveslenmedi”

Kendisinin de 1980 yılında Hakkari’ye kadar götürüp güveç sattığını kaydeden Çolak, “Bazıları da yürüme ve hayvanlarla giderlerdi. Sattıkları güveçlerin yerine buğday, arpa ve çavdar alır, dönüş yolunda değirmenlerde una çevirirlerdi. Onlar satıştan dönünceye kadar arkadan evin kadınları yenilerini hazırlardı. Köylerden göç başlayınca bu iş azaldı. Şuanda 30 hanemizin 15’i sürekli bunu yapar. Ama eskisi gibi yapamıyorlar. Gençlerimiz bu işe heveslenmedi ve öğrenmedi. Yaşayan eski ustalar yapıyor” açıklamasında bulundu.

“Yapan az olunca talebe yetişemiyoruz”

Eskisi gibi yapımı fazla olmadığı için talebe yetişemediklerini dile getiren Çolak, “Şuanda Gümüşhane, Trabzon, Erzincan, Bayburt çevresine kadar ancak gidebiliyoruz. Daha uzağa gitmesine yetmiyor. Yapılan mal buralarda bitiyor.  Dölek köyünde yapılan güveç şuanda yetişmiyor. Eskisi gibi yapım fazla değil. Gümüşhane’de 5-6 yıl önce çok fazla rağbet edilmiyordu ama son dönemde özellikle ramazan ayında çok fazla satılıyor” diye konuştu.

Gümüşhane’de sadece bu köyde güveç yapılıyor

Gümüşhane il merkezine bağlı hiçbir yerleşim yerinde bu güveçlerin yapıldığını duymadığını ifade eden Çolak, “Bizim güvecin toprağı 3-4 yerden karışım olur. Olmazsa zaten dayanıklı olmaz, yemeği de lezzetli olmaz. Tek çeşit olsa dayanmaz, ilk pişirimde dağılır gider. Ama o karışım olunca güveç daha kuvvetli oluyor. Toprak macun şeklinde birbirine sarılıyor. Bu zahmetli bir iş. 20 tane bir günde yapılıyor ama 10 günde satışa hazır hale geliyor. Yapılıyor, kuruyor, fırınlandıktan sonra satılıyor. Tandır odun ve tezekle sarılıp yakılıyor. Bunlar nar gibi oluyor. Hafif soğuma aşamasına geçince süt yada ayran dökülüyor. Bu işlem güveci biraz daha sıkılaştırıyor” ifade etti.

Yalnızca kadınlar yapıyor

Köyde kadınlardan başka yapan olmadığını, 2005 yılında dönemin Valisi tarafından erkeklerin de yapması için makine alındığını fakat kimsenin yapmadığını belirten Çolak, yeni öğrenmeler olmazsa şu anki mevcut ustaların ömrü olduğu sürece bu işin ancak devam edebileceğini ima etti.

“Güveç 2-3 yılda bir yenilenmeli”

Muhtar Çolak, güveçte lezzetli yemek yiyebilmek için 2-3 yıl sonra yenilenmesi gerektiğini, uzun süre kullanılınca toprağının verdiği lezzetin kaybolduğunu da ifade etti.

Editör: Haber Merkezi