Şiirlerinden 7’si TRT sanatçısı Nurullah Akçayır’ca bestelenerek repertuara kazandırılan şair “Hışır Osman”, Gümüşhane halkı tarafından yaşayan kütüphane olarak biliniyor. Hışır Osman gerek tarih ve yaşadığı tecrübelerle  özellikle Eğitim de Gümüşhanelilere her zaman öncülük etti. Genç yaşta babası, annesi ve kardeşinin yanı sıra 8 yaşındaki evladını kaybeden ve bu nedenle yörede yorgun ve yıpranmış anlamına gelen “Hışır” mahlasını kullanan şair Osman Nebioğlu, duygularını aktardığı “Yazın yağar kar başıma” adlı şiirinin bestelenmesinin ardından gördüğü ilginin gururunu yaşıyor.

Nebioğlu: “Felek ile mücadelemiz sonucunda ondan yediğimiz dayaklar neticesinde hışır olduk. Dolayısıyla şiir mahlasımı da ‘Hışır Osman’ olarak kullandım. Bizi yazın yağar kar başıma yıldırımı bir defa çarptı. Bir ikinci defa daha çarpar mı çarpmaz mı? Bilemiyorum” ifadelerini kullandı.

“Türkü Severlerin Yoğun İlgisi”

Türkü severlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan eserin yazarı “Hışır Osman”, Gümüşhane’deki bahçeli evinde, doğayla iç içe, yeni şiirler yazarak duygularını kağıt ve kalem aracılığıyla insanlara aktarmaya devam ediyor.

Yaşam hikayesine ilişkin açıklamalarda bulunan Nebioğlu, küçük yaşlarından itibaren Türk Halk Müziği ve şiirlere ilgi duyduğunu söyledi.

Nebioğlu, lise yıllarında amatör düzeyde şiirler yazdığını aktararak, şiirlerinde gurbet, hasret ve felek ile olan mücadelenin ana temalar olduğu bilgisini paylaştı.

“Başıma Gelenler Beni Hışır Etti”

Yaşanmışlıkların şiirlerinde kendini hissettirdiğinin altını çizen Nebioğlu, anne ve babasını 45’li yaşlarda, kardeşini 18 ve bir oğlunu da 8 yaşında elektrik kazası nedeniyle kaybettiğini bildirdi.

Nebioğlu, Erzurum ve Gümüşhane köylerinde 11 yıl öğretmenlik yaptığını, elektrik kazası sonucu 8 yaşında yaşamını yitiren ve görev yaptığı okulunda öğrenim gören oğlunun ardından çocuklu ortamdan uzaklaşmak için meslekten istifa ettiğini anlatarak, yaşadığı acıların kendisini büyük bir buhrana sürüklediğini kaydetti.

“Hışır Mahlasını Kullanıyorum”

Bu nedenle şiirlerinde yörede yorgun ve yıpranmış manasına gelen “Hışır” mahlasını kullandığını belirten Nebioğlu, “Felek ile mücadelemiz sonucunda ondan yediğimiz dayaklar neticesinde hışır olduk. Dolayısıyla şiir mahlasımı da ‘Hışır Osman’ olarak kullandım. Hışırlık adımın önüne geçti. Caddede yürürken Osman diyene bakmıyoruz ama Hışır Osman diyene dönüp bakıyoruz.” dedi.

“Az Ama Öz Yazmaya Gayret Ediyorum”

Nebioğlu, özenle seçtiği 150 şiirini “Yazın yağar kar başıma” adlı kitabında topladığı bilgisini vererek, “Yakında güncellenmiş ve geliştirilmiş haliyle kitabın 5’inci baskısını yapacağız. Çok şiir yazdım ama kendi yazdığımız şiiri de eleyebiliyoruz. Sonuç olarak 150 şiirim var. Ben az şiir yazıyorum. Bazen bir şiiri 3 ayda tamamlayabiliyorum. Az ama öz yazmaya gayret ediyorum. Onun için akşamdan sabaha karalayıp bir şiir yazamıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Yazın Yağar Kar Başıma Büyük İlgi Gördü”

Şiirlerinden 7’sinin TRT sanatçısı Nurullah Akçayır tarafından bestelenerek repertuara kazandırıldığına vurgu yapan Nebioğlu, eserlerinden Yazın yağar kar başıma türküsünün son dönemde bir çok sanatçı tarafından seslendirildiğini ve son dönemde geniş kitlelerce ilgiyle dinlenildiğine işaret etti.

Nebioğlu, yaşanmışlıktan yola çıkarak yazılan ve bestelenerek türküye dönüştürülen şiirin öyküsüne ilişkin şunları anlattı:

“Babam-annem 45, kardeşim 18, oğlum da 8 yaşında rahmetli oldu. İnsan ister istemez bu olgular içinde sürükleniyor. Duygusallık yaşanıyor. Bir dolgunluk vardı içimde. Bir gün Trabzon sahilinde yürürken bir banka oturdum. Sanki bir çıban patlarcasına içimde bir ruh patlaması oldu. ‘Artık bıktım’ düşüncesiyle ‘bir şeyleri de bir yere yüklememiz lazım’ diye düşündüm. Bu dolgunluk esnasında bir patlama oldu. Ben varım ya felek sal başıma, bıktım usandım gibisinden bu kelimeler meydana geldi ve şiir o akşam yazıldı. Yani bir birikimin meydana getirdiği dizeler.”

“Türküyle Anılır Hale Geldim”

Sözleri kendisine ait olan türküyle anılır hale geldiğini ve yeniden bu kadar güçlü bir eser ortaya koymasının güç olduğunu dile getiren Nebioğlu, “Rahmetli Abdurrahim Karakoç’a bir Mihriban daha yazabilir misin? diye sormuşlar. Cevaben demiş ki, yıldırım insanı bir defa çarpar, iki defa çarpmaz. Bizi yazın yağar kar başıma yıldırımı bir defa çarptı. Bir ikinci defa daha çarpar mı? Çarpmaz mı? Bilemiyorum. Türküyü dinleyen arkadaşlarımız hemen Hışır Osman’ı onunla bağdaştırdıkları için çok hoş oluyor. Arayıp tebrik edenler oluyor. Hoşuma gidiyor. Kendi kendime de gururlanıyorum.” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi