İngiliz asıllı Avustralya doğumlu Brenton Tarrant ve arkadaşları tarafından Cuma namazı sırasında iki camiye yapılan silahlı saldırının; İslamofobik, ırkçı, beyaz üstünlükçü, ayrıştırıcı politikaların ulaştığı vahim düzeyi gösterdiğini dile getiren Nas, Dünya Siyonizm’inin sistemli bir şekilde tüm dünyaya yaymaya çalıştığı İslam düşmanlığı sapkınlığının bir sonucu olduğunu söyledi. “Sapkın Zihniyet; Kanlı Bir Eylemde Kendini Gösterdi” Başta Dünya Siyonizm’inin kendi hedefleri için en büyük engel olarak İslam dinini gördüğünü dile getiren Nas, “Müslümanlara karşı yıllardır siyasi ve kültürel karalama operasyonları sürdürülüyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın Evangelizm güdümlü, ırkçı politikaları da bu noktada dikkat çekiyor. Yine, seküler düşünceyi desteklemek ve yaymak maksadıyla kurulan 'Project Reason Vakfı'nın kurucularından Samuel Benjamin Harris'in "Bizler terörizm ile değil, İslam ile savaş durumundayız" zihniyeti doğrultusunda şekillenen ve hızla yayılan İslam karşıtlığı ne yazık ki, Yeni Zelanda'da kanlı bir eylemle bir kez daha fiilen ortaya çıkmıştır” dedi. “Bunların İslam Medeniyeti'ni Anlamalarına İmkân Yoktur” Bu saldırının Avrupa'ya, Avustralya'ya ve Yeni Zelanda'ya Müslüman göçünü önlemeye yönelik caydırıcı bir olay olması için yapıldığına vurgu yapan Nas, “Avustralya ve Yeni Zelanda'nın asıl sahipleri olan, yerli halk Aborjinleri dahi yok sayan ve tarihi süreçte yok eden bu anlayışın; İslam Medeniyeti'nin kucaklayıcı ve barışçı yaklaşımını, tüm insanlığa şefkat ve merhameti esas alan yapısını anlamalarına imkân yoktur” diye konuştu. “Müslümanlar Sahipsiz Zannediyorlar” Yaşanan bu menfur olayın en önemli sebeplerinden bir tanesinin de, İslam Âlemi’nin ve tüm dünya Müslümanlarının sahipsiz olduğu düşüncesi olduğunu kaydeden Nas, “Bu noktada, Türkiye Müslümanları olarak bizlere büyük görev düşmektedir. Siyasi, ekonomik, teknolojik ve askeri bakımdan yeterli güce sahip. Yeniden Büyük Türkiye'nin bir an evvel kurulması, Türkiye'nin öncülüğünde 57 Müslüman ülkenin güçlerinin birleştirilmesi, böylelikle bu gibi saldırıların önüne geçilmesi, buna rağmen bu tip olayların gerçekleşmesi halinde de gerektiği gibi hesabının sorulması en önemli görevimizdir” şeklinde konuştu. Açıklamasının son bölümünde insanlık dışı katliamı şiddetle kınadıklarını aktaran Nas, “Bu tür insanlık dışı saldırıların bir daha yaşanmamasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyor ve Yeni Zelanda'daki saldırılarda hayatlarını kaybeden masum Müslüman kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz” ifadelerini kullandı.