Mevlüt Demir (44), 25 Temmuz gecesi 14 yaşındaki ikiz çocukları ve eşi  Fatma Demir ile yaşadığı Aliağa'daki evinden ayrılarak gece vardiyasında çalışmak  üzere fabrikaya gitti. O gece fabrikada meydana gelen patlamada 5 işçi yaralandı,  yaralılardan 1'i de hastanede yaşama veda etti. Vardiya amiri olan Mevlüt Demir ise yüzde 80 yanıkla Ege Üniversitesi  (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde tedaviye alındı. Yanık Merkezi Yoğun Bakım  Ünitesinde 145 gün yaşam mücadelesi veren Demir, hayati tehlikeyi atlattı.
"YÜRÜMEK İSTİYORUM" 
Hayati tehlikeyi atlatmasının ardından 2. derece yoğun bakım  ünitesindeki yatağa alınan ve bir camın ardından yakınlarını görebilen Mevlüt  Demir, telefon aracılığıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayatta  kalabildiğine henüz inanamadığını söyledi.Eşini, çocuklarını, kardeşlerini ve iş arkadaşlarını gördüğü için çok  mutlu olduğunu dile getiren Demir, "Sanki bir rüyadayım, tek isteğim buradan  yürüyerek çıkmak." diye konuştu.Mevlüt Demir'in eşi Fatma Demir ise 145 gündür hastaneden hiç  ayrılmadığını söyleyerek, "Patlamanın olduğu gün haber verdiler. Biz de hastaneye  geldik. Durumunun ağır olduğunu da orada öğrendim. Yaşama şansının düşük olduğunu  söylediler. Korkumdan durumunu soramıyordum. Yaşaması mucize. Allah herkesten  razı olsun." dedi.
 "ÇOK ÖLDÜRÜCÜ BİR TRAVMA"
EÜ Yanık Merkezi Sorumlusu Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi  Uzmanı Prof. Dr. Tahir Gürler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yanık  travmasının "çok öldürücü bir travma" olduğunu, özellikle iş kazasından  kaynaklanan vakaların çoğunluğu oluşturduğunu söyledi. Avrupa standartlarındaki merkezin henüz 1 yıldır hizmet verdiğini,  buna rağmen çok başarılı işlere imza attıklarını ifade eden Tahir Gürler, yüzde  10-20 yanık vakalarında dahi hayati tehlike bulunduğunu, Mevlüt Demir'in  durumunun çok daha ağır olduğunu söyledi.Gürler, "Çelikhanede çalışırken sıcak metal teması ile yüzde 80 yanık  oluşmuş. Bu yanıkta ölüm riski çok yüksektir. Tedavi ettiğimiz en büyük yanıktı.  Literatüre geçeceğini düşünüyoruz." dedi.Tahir Gürler, hastanın 5 aylık yoğun bakım sürecinden çıktığını dile  getirerek, steril koşullarda bakımı bir süre daha sürdüreceklerini aktardı.EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da merkezin insanlara yeniden yaşama  bağlanma, kurtulma şansı sunduğuna dikkati çekerek, "Türkiye'nin en büyük  hastanelerinden biriyiz. Hocalarımız, doktorlarımız, çalışanlarımız inanılmaz  başarılara imza ediyor. Çalışmaları gururla takip ediyoruz." dedi.

Editör: Haber Merkezi