Hac ve Umre  Organizasyonunda  Kadınlara. Taciz iddiası
Hac ve Umre Organizasyonunda Kadınlara. Taciz iddiası
İçeriği Görüntüle

Gümüşhane Üniversitesi ile Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama ve Araştırma
Merkezi Müdürlüğü iş birliğinde hazırlanan bilimsel-teknik rapor, 22 Nisan 2025’te Gümüşhane’nin
Kürtün ilçesi Karaçukur köyü mevkiinde meydana gelen kaya heyelanına ilişkin olası tehlikeleri
ayrıntılı biçimde ortaya koydu. Hazırlanan rapor, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Jeoloji
Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhat Dağ ile Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü
Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fatih Işık tarafından Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı
Gümüşhane 101. Şube Şefliği ziyaretinde Şube Şefi Osman Sarıgün’e iletildi.
Teknik rapor hakkında açıklamada bulunan Doç. Dr. Serhat Dağ “Meydana gelen heyelan sonrası
çalışma ekibi tarafından 24 Nisan 2025 tarihinde LİDAR entegre insansız hava aracı uçuşları
yardımıyla saha çalışmaları gerçekleştirmiştir. Ayrıca 04 Mayıs 2025 tarihinde ilgili alanda ikinci bir
saha incelemesi yapılmıştır. Saha incelemeleri ve arazi ölçümleri, insansız hava aracı görüntüleri ile
elde edilen veriler, yöre halkı ile gerçekleştirilen görüşmeler, heyelan olayından hemen önceki
tarihlere ilişkin heyelanın meydana geldiği şevden alınmış görüntüler, temin edilen iklim verileri bir
bütün olarak değerlendirilmiştir. Bölgeyi oluşturan kayaçların jeolojik özellikleri, yapısal özellikleri,
jeomorfolojik unsurları gibi heyelan hazırlayıcı nedenler, yağış, donma-çözünme ve arazi yüzey
sıcaklığındaki artış gibi toplam meteorolojik unsurların tetiklemesi ile heyelan olayının meydana
gelmesi adeta kaçınılmaz olmuştur. Mevcut heyelanın taç bölgesi gerisinde yüzey çatlaklarının varlığı
tespit edilmiştir. Yine bahar ayları ile birlikte heyelan sahasının üst kesimlerinde çeşitli alanlarda
kaynak suları gözlemlenmiştir. Dolayısıyla bu alan hala potansiyel heyelan tehlike alanı özelliğini
korumaktadır.” ifadelerini kullandı.
Rapor, yeni kaymaların önlenebilmesi için sürekli izleme sistemlerinin kurulması, mühendislik temelli
güçlendirme önlemlerinin uygulanması ve disiplinler arası teknik değerlendirmelerin kesintisiz
yürütülmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca özellikle karayolları şevlerinde belli periyodlarda jeolojik-
jeoteknik etütlerin tekrarlanması (örneğin 10 yılda bir), değişen mühendislik parametreleri dikkate
alınarak tasarımların güncellenmesi önerilmektedir. Tünel-viyadük sistemleri ile karayolunu riskli
kaya şevlerinden uzaklaştıracak projelerin hayata geçirilmesinin önemine de vurgu yapılmıştır.
Gümüşhane Üniversitesi ile KTÜ Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü öğretim
üyelerinin müşterek hazırladığı bu çalışma, akademik kurumların bilimsel birikimini kamu yararına
sunma sorumluluğunu somutlaştırırken, afet risklerinin azaltılmasına yönelik bölgesel iş birliğinin de
modelini oluşturuyor. Ortak rapor, afet öncesi risk analizi, olay sonrası değerlendirme ve müdahale
süreçlerine bilimsel rehberlik etmeyi hedefliyor. “Bilimsel bilginini kamu hizmetine dönüşmesini her
daim önceleyeceğiz.”
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oktay Yıldız,
“Üniversiteler yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetleriyle sınırlı değildir; bulundukları coğrafyanın
sorunlarına duyarlı, çözüm üreten ve topluma doğrudan katkı sunan yapılardır. Karaçukur’daki
heyelan olayı, bilimsel müdahale gerektiren önemli bir doğa olayıdır. KTÜ Heyelan Uygulama ve
Araştırma Merkezi ile yürüttüğümüz bu ortak rapor, bilginin sahaya yansımasının güzel bir örneğidir.
Karayolları Müdürlüğümüzün sahadaki hızlı ve yerinde müdahalesi sayesinde olası daha büyük
risklerin önüne geçildiğini de memnuniyetle belirtmek isterim. Başta Karayolları olmak üzere tüm
ilgili kurumlara bilimsel destek sunmayı sürdürecek; bilgimizi kamu hizmetine dönüştürmeyi her
zaman önceleyeceğiz.” dedi.

Bu Bir İlandır