Zuhal ve Kadri Yılmaz çiftinin ikinci çocuğu olan ve 34 sene önce dünyaya gelen Enes, prematüre olarak doğmuş ve hayata tutunmuştu. Sayısız ameliyat ve tedaviler geçiren Enes'in bir türlü tedavi olamayan ileri derecedeki görme bozukluğu, bu yaşına kadar devam etti. 10 santimetre yakınını bile göremeyen Enes, ailesinin destekleriyle yürüyordu. Enes aynı zamanda görmediği gözleriyle Org da çalıyordu. Sevimli köpeği 'Şans' ve ailesinin varlığıyla hayata tutunan Enes, görmeden bastığı notalarla hayata bağlanıyordu. Enes'in görme sorununa çözüm bulmak için kapı kapı dolaştığı hastane ve kliniklerden sürekli olumsuz dönen aile, ablası Deniz Yılmaz Değerli'nin uzun araştırmaları sonucu İzmir Özel Ata Sağlık Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Safiye Yılmaz ile tanıştı. Tanı koyan ve anında tedaviyi gerçekleştiren Safiye Yılmaz, Enes'in iki gözüne de çok zor bulunan iki merceği yerleştirdi. Yapılması imkansız görülen operasyon sonucu, ailesi ve köpeği Şans'ı yeniden gören Enes, yeni hayatına 'merhaba' dedi. "Köpeğimiz Şans'ı bile göremiyor, üstüne basıyordu" Anne Zuhal Yılmaz, oğlunun yaşadıklarını, "Normalde Enes tek başına yürüyemiyordu; sadece komutlar yoluyla hareket edebiliyordu. Yıllardır yanımızda olan çok sevdiği köpeğimiz Şans'ı bile göremiyor, üstüne basıyordu. İzmir'deki bütün doktorları gezdik; ama hep olumsuz dönüşler aldık, ameliyatı kimse kabul etmedi. Enes'in ablası Deniz'in araştırmaları sonucu Ata Sağlık Hastanesine gittik. Doktor Safiye Hanım tanıyı koydu ve ameliyat etti. Safiye Hanım elinden gelenin en iyisini yapacağını söyledi ve çok şükür ki Enes, ameliyatın ertesi günü görmeye başladı. Köpeğimiz şansı görmeye başladığındaki hali gözümün önünden gitmiyor. Şu an görebildiği için çok sevinçli, onun için çok mutluyuz. O Ses Türkiye programına başvurmuştuk. Zihinsel engelli olduğu için almamışlardı; bizde çok üzülmüştük" dedi. Ameliyatı gerçekleştiren Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Safiye Yılmaz, "Hastamız prematüre doğum sonrası gördüğümüz yüksek numaralı görme kusuru nedeniyle görme azlığı sorunu yaşıyordu. Hastamızın gözlük numarası o denli yüksekti ki hastanemize geldiğinde göz numarasını ölçen cihaz ile ölçüm bile alamadık. Bu yüzden hastamızın göz numarasını belirleyemedik; ancak gözün içerisine koyacağımız mercek ölçümünden tahminimiz 30-40 numara olduğunu söyleyebilirim" dedi. Ender rastlanan bir hastaydı Çok nadir rastlanan bir görme bozukluğu olan hastaya uygulanan operasyonu anlatan Prof. Dr. Yılmaz, "Hastanın bu kadar yüksek numaralı bir gözlüğü takması imkansız olduğu için hastaya mercek değişim ameliyatı önerdik. Böyle gözlerde retina dokusu da çok incelmiş olduğu için mercek ölçüsünü tam belirlemek ve ameliyat sonrası mükemmel bir görme vaat etmek mümkün değildir. Ancak hastaya yapılabileceğin en iyisi yapılacağı anlatılarak, bu denli yüksek numaralı merceğin çok zor bulunabilmesine karşın uygun merceği bulup başarılı bir ameliyat gerçekleştirdik. Bu tip hastalarda karşımıza çıkan gözler oldukça ince dokuya sahiptir. Bu durum ameliyat risklerini de beraberinde getiriyor. Bu yüzden çok daha hassas ve dikkatli olmak zorundayız" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Yılmaz, yeniden görmeye başlayan hastanın bu sayede aile ve sosyal yaşantısında daha mutlu olacağını ifade etti.