Yeni proje kapsamında KOBİ’lere nitelikli finansman desteği için kamu, reel sektör ve finans sektörü paydaşları dün bir araya geldi. KOBİ Destek Kredisi projesinde TOBB, Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Garanti Bankası, Vakıf Katılım, Ziraat Katılım ve Kredi Garanti Fonu (KGF) gibi güçlü paydaşlar yer alıyor. "YENİ YATIRIMLARI TEŞVİK EDECEK BİR GİRİŞİM 'Birlikte Kazanacağız' sloganıyla tanıtımı yapılan KOBİ Destek Projesi ile birlikte 2-3 ay içinde KOBİ’lere 10 milyar liraya kadar yeni kredi imkanı sağlanacak. Bunu, daha önce iki kere yapılmış olan destek paketinin üçüncü fazı gibi görmek gerektiğini ifade eden Aydın Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Göksel Aşan, "KOBİ destek paketi süreci geçtiğimiz yıl Başbakan Binali Yıldırım'ın inisiyatifi ile başlamıştı. Ardından mart ayı sonunda ise kredi hacmi yüzde 50 artırılarak 5 milyar liradan 7.5 milyar liraya yükseltilmişti. İlk uygulama yatırımları arttırmaya yönelik oldu. Bu da elbette yeni yatırımları teşvik edecek bir girişim ama şu anda daha çok nispeten sıkışmış ve işlerini büyütmekte bir miktar zorlanan KOBİ'leri rahatlatmaya yönelik olacaktır" şeklinde değerlendirmede bulundu. “BU KREDİNİN DÜŞÜK FAİZLE GELECEK OLMASI KOBİ'LERİ RAHATLATACAKTIR" Prof. Dr. Aşan sözlerini şu sekilde sürdürdü: "Yani pakedin ilk fazında KOBİ'lerin alacakları kaynakla yeni makine, tezgâh gibi üretimlerini artıracak şeyler almaları ya da teknolojilerini yenileyerek verimlerini artıracak türden yatırım yapmaları amaçlanıyordu. Ancak Türkiye'nin içinden geçtiği süreçte bazı KOBİ'ler var olan kredilerini yenileme, işlerini sürdürebilme konusunda birtakım zorluklar yaşıyor. Bu zorlukların içinde döviz borçlusu olanlar var. Mayıs ayından itibaren TL ile kazanmayanların dövizle borçlanması yasaklanmıştı ancak hala yenilenen krediler var. Bunlar devam ediyor ve KOBİ'lerin üzerinde çok ciddi bir riski var. Bu kredi bu tür risk taşıyan KOBİ'lerin nispeten makul bir faizle borçlarını değiştirebilmelerini, yani dövizden TL'ye geçirebilmelerini sağlayacak. Örneğin şu anda herhangi bir KOBİ ufak bir zorluk yaşasa bile bankaya gidip kredisini yenilemek istediğinde çok yüksek bir risk primiyle karşılaşacak. Faizler yüzde 20 ise onlara yüzde 30'dan verilecek. Bu da KOBİ'leri çok zorlayacak. Bu kredinin nispeten düşük faizle gelecek olması o anlamda KOBİ'ler açısında rahatlatıcı olacaktır" "BANKALAR TOPLUMSAL BİRLİKTELİK GÖSTERDİ" Geçen sene 2 banka ile yola çıkıldığını bu sene ise bu sayının 8'e yükseldiğini anımsatan Prof. Dr. Aşan, "Türkiye şu an ekonomide ciddi bir mücadele yürütülüyor. Bu mücadeleye de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde toplumdan ciddi destek geldi. Bu kadar fazla bankanın bu süreçte bu projeye destek vermesi 'biz de elimizi taşın altına sokuyoruz' mesajıdır. Bu anlamda toplumsal birlikteliği göstermesi açısından çok olumlu buldum. Bunun dışında kalan bankaları da 'toplumsal birlikteliğe destek vermiyor' diye değerlendirmemek gerekli. İhtimaller dahilinde bu bankalar veya Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bilançolarındaki bir takım rasyoları uygun görmüyor olabilir. Bu yüzden nispeten bu anlamda daha rahat olan bankalar bu süreçte taşın altına ellerini koyuyorlar. Katılmayan bankaların çok eminim ki başka sebepleri vardır” ifadelerini kullandı. “BU KEZ LİMİT DOLMAYABİLİR” “Ben bu fazın bir ihtimal tüm limitinin dolmayacağını düşünüyorum” diyen Prof. Dr. Aşan şunları dile getirdi: “Bu tamamen iç piyasadaki KOBİ'lerin karar alma süreçlerine bağlı. Aslında yıllık yüzde 22’lik faiz de çok fazla ama piyasa ile karşılaştırıldığında elbette çok düşük. O yüzden şunu çok ön görmüyorum: bu faizle alınan kredi ile yatırım yapılması kısmı düşük kalacak. Bu kredi ile, ‘hani iki üç ayı atlatsam düzeleceğiz’ diyen KOBİ'ler rahata erecektir. İnsanlar eğer ki nispeten benzer oranlarda kredi almış ise de bu krediyi çok kullanmayacaktır. O yüzden ben bu sefer limite ulaşmayacağını düşünüyorum.”