Papa’nın isteği üzerine cumartesi günü sona erecek olan “Nükleer Silahlardan Arınmış ve Silahsız Bir Dünya İçin Öneriler” başlıklı, yüksek profilli uluslararası sempozyum cuma günü Vatikan’da başladı. Sempozyuma, Nobel Barış Ödülü sahibi 11 kişinin yanı sıra, Birleşmiş Milletler (BM) ve NATO’dan temsilciler ile aralarında ABD, Rusya, Güney Kore ve İran’ın da bulunduğu bazı ülkelerin diplomatları ile silahlanma konusunda uzman kişiler katıldı. Papa, nükleer silah geliştirme konusunda Kuzey Kore ile ABD arasında gerginlik yaşanan bir dönemde düzenlenen sempozyumun katılımcılarını, basına kapalı bir ortamda Apostolik Saray’da kabul etti ve burada güçlü ifadeler kullandığı bir konuşma yaptı. Nükleer silah bulunduran ve bunları kullanmakla tehdit eden ülkelerin hükümetlerini açıkça kınayan Papa, şu ifadeleri kullandı: “Nükleer silah kullanımının insani ve çevresel yıkımlarını düşününce aşırı bir huzursuzluk hissetmemek mümkün değil. Bu nedenle, bu tür silahların kazara patlama riskini de göz önüne alınca, bunları kullanmakla tehdit edenleri ve bunları bulunduranları kararlılıkla kınamalıyız. Çünkü işlevselliği bakımından korku salan o silahların varlığı, sadece çatışma içerisindeki tarafları değil, tüm insanlığı etkilemekte.” Mevcut dünya senaryosunun, istikrarsız bir çatışma iklimiyle karakterize edildiğini söyleyen Papa, silahlanma yarışının dur durak bilmediğini belirtirken, “Silahların modernizasyonu ve geliştirilmesi, ulusların harcamalarında hatırı sayılır bir yer teşkil ediyor ve bu, acı çeken insanlığın öncelikleri ikinci plana atılarak yapılıyor: yoksullukla mücadele, barışın sağlanması, eğitim, ekoloji ve sağlık projeleri ve insan haklarının geliştirilmesi,” eleştirisinde bulundu. “Uluslararası ilişkilere karşılıklı korkutma, askeri güç gösterisi hakim olamaz” Uluslararası ilişkilere, askeri güç ve savaş cephanelikleri gösterisi ile karşılıklı korkutmanın hakim olamayacağını dile getiren Papa, “Kitle imha silahları, özellikle de atom bombaları, sadece aldatıcı bir güvenlik hissi yaratmakla kalmaz, insanlık ailesi üyeleri arasında barış içerisinde bir arada yaşamanın temelini de oluşturamazlar,” diye konuştu. “Nükleer silahlar, ahlaksızca ve gayrimeşrudur” BM'de 7 Temmuz’da, Vatikan’ın da aralarında bulunduğu 122 ülkenin desteğiyle kabul edilen Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması’na atıfta bulunan Papa, “BM’de son olarak yapılan tarihi oylamada, uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, nükleer silahların sadece ahlaksızca bir şey olmadığını, aynı zamanda gayrimeşru bir savaş aracı olarak kabul edilmesi gerektiğine de karar vermiştir,” diye konuştu. “İnsalığı yok etme etkisi olan silahlar, askeri düzeyde dahi mantıksızdır” “İnsanlığı yok etme etkisi olan silahlar, askeri düzeyde dahi mantıksız bir şeydir,” diye sözlerini sürdüren Papa Francesco, Nagazaki ve Hiroşima’daki atom bombası saldırılarından kurtulanları dinlemek gerektiğine işaret ederken, silahsızlanmanın, “hayata geçirilebilir bir ütopya” olduğunu da ekledi. Öte yandan, Vatikan’daki nükleer silahsızlanma sempozyumunda konuşan Vatikan Devlet Sekreteri Kardinal Pietro Parolin de, güvenlik sorununun, nükleer silahlarla çözülemeyeceğini ifade etti. Parolin, silahlanma yarışında kullanılan kaynakların, milyonlarca kişinin muzdarip olduğu açlıkla mücadele ile barış ve insanlığın gelişiminin sağlanması için kullanılması gerektiğine dikkat çekti. “NÜKLEER BİR SOYKIRIMIN EŞİĞİNDEYİZ” Sempozyumu düzenleyen Papalık Konseyi İnsani Kalkınma Bakanı Kardinal Peter Turkson da, dünyanın, “nükleer bir soykırım uçurumunun eşiğinde” olduğunu öne sürerek, “Bu tarihi dönemde, çok büyük bir nükleer felaket korkusu yaşanmakta. Dünya, nükleer silahlardan arındırılmalı” dedi. “Genişletilmiş bir savaş, insanlığın büyük bölümünü yok edebilir” Bu arada, geçen hafta La Repubblica gazetesinde yayımlanan bir haberde Papa Francesco’nun, Kuzey Kore ile ABD arasında arabuluculuk yaptığı öne sürülmüş, ancak Vatikan’dan yapılan açıklamada bu net bir dille yalanlanırken, Papa’nın nükleer silahsız bir dünya konusundaki kararlı tutumunun altı bir kez daha çizilmişti. Papa, mart ayında, nükleer karşıtı yapılanma için bir araya gelinen BM’deki zirveye bir mektup göndererek, “Nükleer silahların tamamen ortadan kaldırılmasının nihai hedefi, hem bir meydan okuma hem de manevi ve insani bir zorunluluktur" ifadesini kullanarak uluslararası topluma mesaj göndermişti. Papa ayrıca, nisan ayında Mısır seyahatinden dönerken yaptığı açıklamada, Kuzey Kore ve ABD arasında tırmanan gerginliğe bir son verilmesi çağrısı yaparak, diplomatik çözümlerin aranması gerektiğine işaret etmiş, "Bugün genişletilmiş bir savaş, insanlığın büyük bölümünü yok edebilir" uyarısında bulunmuştu. Papa, BM’yi de, “sorunları çözmedeki liderlik vasfını kaybetmiş” olmakla itham etmişti.