Kemalpaşa'da görev yapan başpolis memuru Murat Erdem, Üçkardeşler köyünde, eski taş ocağından kaçak malzeme alındığı ve devletin zarara uğratıldığı gerekçesiyle mücadele başlattı. Şirketin kamyonları için ceza kesen ve kaçak malzeme alımını amirlerine bildiren Erdem'in, iddiaya göre, görev yeri değiştirildi. Malzeme alımının sürdüğü ocakta, 27 Haziran günü, patlatma sırasında heyelan meydana geldi. Patlatma için güvenlik önlemi alan Jandarma Uzman Çavuş Kadim Özer (25), Jandarma Er Muhammet Çetin (21) ile taş ocağı şirketinin iş makinesi operatörü Rıfat Başar (32), Seken taşlarla yaralandı. Patlatma nedeniyle Karadeniz Sahil Yolu da ulaşıma çift yönlü kapandı. Karadeniz Sahil Yolu'ndaki sürücüler, panik yaşarken, bazı araçlarda hasar meydana geldi. EMEKLİ OLDU, MÜCADELESİ SÜRÜYOR Mücadelesinden vazgeçmeyen Murat Erdem, geçen hafta emekli oldu. Erdem, ocaktan kaçak malzeme aldığını öne sürdüğü şirket ile göz yumduğu iddiasıyla yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Erdem, ayrıca patlatmayla ilgili ulaştığı görüntüleri de savcılığa sundu. Ortaya çıkan yeni görüntüler, heyelanın boyutlarını gözler önüne serdi. 'BURADA DEVLETİ ZARARA UĞRATMA VAR' Görev yaptığı sorumluluk sahasındaki taş ocağından sürekli kaçak malzeme alındığını kaydeden Murat Erdem, şirketin kamyonları için defalarca cezai işlem uyguladıklarını söyledi. Erdem, "Biz yasal işlemimizi yaptık. Görevimizi yerine getirmemize rağmen üstlerimiz, demek ki onu uygun görmedi ve görev yerimizi değiştirme yoluna gittiler. Her gün ortalama olarak oradan 50- 60 kamyon dolgu malzemesi alındı. Hopa Balıkçı Barınağı inşaat alanına yaklaşık 22 kilometre mesafeye bunlar taşınıyor. Bu malzemeler, ruhsatlı yasal yollardan alınmış olsaydı belli bir ücret ödenecekti. Burada devleti zarar uğratma var. Aynı zamanda üçüncü kişilerin haksız kazanç sağlaması, menfaat temin etmesi var. Konuyla ilgili şikayetler yapıldı; ama hiçbir yetkili işlem yapmadı" dedi. 'ÜZERİMDE BASKI KURDULAR' Patlatmaların kontrollü yapılmadığını savunan Murat Erdem, "Patlatma yapılan alan, kara yoluna sıfır olduğu için trafiğin kesilmesi gerekiyordu. Ben de yazılı olarak ilgili firmadan belge istedim. 'Biz jandarmaya müracaat ediyoruz' dediler. Bunun üzerine yazılı müracaat olmadığı için oraya görevli sevk etmedim. Çünkü benimle birlikte çalışan görevli arkadaşların aynı zamanda huzurlu ortamda görev yapmalarını, onların can ve mal güvenliğini de sağlamak zorundayım. Bu sefer de siyasi yollardan, bizlerden daha yetkili kişiler vasıtası ile üzerimde baskı kurdular. Yer değişikliği yapılmasının ardından emekliliğe hak kazanacağım tarihi bekledim, tabi bu esnada sürekli olarak delil bilgi belge topladım. Benden sonra 4 aylık süre zarfında 3 farklı isim Bölge Trafik Müdürlüğü'nde görevlendirildi. Hiçbiri de o kamyonlara, tonajlarına hiçbir işlem yapmadı. Niçin yapmadılar; onu da kendilerine sormak gerekir" diye konuştu.