Aliağa’da kurulması değerlendirilen tesisin, yılda 1.25 milyon ton saflaştırılmış tereftalik asit (PTA), 840 bin ton P-Ksilen (PX) ve 340 bin ton benzen üretmesi planlanıyor. PTA; gıda ve içecek kapları, ambalajlama malzemeleri, kumaş, film ve diğer tüketici ve sanayi uygulamaları da dahil pek çok ürünün hammaddelerinden biri olan polyester üretiminde kullanılıyor.

HoA’nın imzalanması sonrasında BP ve SOCAR Türkiye’nin tesis için tasarım çalışmalarına geçmesi bekleniyor. Burada planlanan tesisin yakınında yer alan ve her ikisi de SOCAR Türkiye’ye ait olan yeni STAR Rafineri’den ve Petkim’den hammaddelerin entegre bir şekilde kullanımına izin verecek bir tasarım söz konusu olacak.

SOCAR Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Vagif Aliyev, SOCAR’ın Türkiye pazarına 2008 yılında Petkim’i satın alarak girdiğini söyledi ve ekledi, “O tarihten bu yana STAR Rafineri, TANAP, Petlim Konteyner Terminali ve Petkim Rüzgâr Enerjisi Santrali gibi dev projelere imza attık. SOCAR Türkiye’nin tüm projelerinin yer aldığı Aliağa’daki arazi, geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin ilk Özel Endüstri Bölgesi statüsünü kazanarak tarihe geçti. Yeni tesisin, SOCAR’ın diğer tesislerinden elde edilen hammadde ve altyapı kaynaklarına çok yakın konumlanacak olması, rekabet bakımından büyük avantaj sağlayacaktır. Türkiye’nin Ege Denizi kıyısından dünya pazarlarına açılan kapısı olan Aliağa’da inşa edilmiş büyük rafineri ve petrokimya tesisimizin sunduğu imkânlardan yararlanarak, kardeş iki ülke olan Türkiye ve Azerbaycan’ın ekonomilerine katkı sağlamaya devam edeceğiz.”

BP’nin Global Aromatik Ürünler Birimi CEO’su Luis Sierra da şunları söyledi, “Bu tesis, hayata geçirildiği takdirde, Batı Yarımküre’nin en büyük entegre PTA, PX ve aromatik ürünler kompleksi olmasının yanında BP’nin de Çin’in Zhuhai bölgesinde yirmi yıl önce açtığı tesisinden bu yana aromatik ürünler alanındaki ilk büyük yatırımı olacak. BP’nin alanında lider tescilli teknolojisi ile SOCAR’ın yeni rafinerisiyle sağlanacak entegrasyonun bir araya gelmesiyle, Türkiye’nin büyümekte olan polyester ambalajlama ve tekstil sektörüne hizmet verecek mükemmel bir platforma sahip olacağız. Rekabet gücü yüksek olan bu tesisin kurulmasına dair yapacağımız incelemelerde hem BP’nin hem de SOCAR’ın güçlerinden yararlanmak istiyoruz.”

Muhtemel bir ortak yatırım konusunda 2019’da kesin bir karara varmak üzere çalışmalarını sürdüren BP ve SOCAR'ın bu kararı almaları halinde 2023’te yeni tesisin devreye alınması söz konusu olacak.

BP’nin en son geliştirdiği patentli PTA teknolojisi, diğer PTA teknolojileriyle kıyaslandığında hem sermaye hem de işletme masrafları konusunda tasarruf sunuyor. Enerjiyi daha verimli bir şekilde kullanan bu teknoloji, pazardaki benzerlerine kıyasla daha az suya ihtiyaç duyuyor ve daha az katı atığın ortaya çıkmasını sağlıyor.

BP ve SOCAR, Azerbaycan ile Türkiye’nin yanı sıra, bu yılın başlarında üretime başlayan; Türkiye’ye ve diğer ülkelere doğalgaz ihraç eden Azerbaycan’daki Şahdeniz-2 gaz projesi de dahil olmak üzere daha geniş bir coğrafyada bir dizi geniş çaplı petrol ve doğalgaz üretimi ve taşıma projelerinde uzun soluklu bir ortaklık anlayışıyla hareket ediyor.

SOCAR Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov, teklif edilen bu yeni yatırımın hem SOCAR hem de Türkiye için ‘kazan-kazan’ durumu sunduğunu söyledi ve ekledi, “Bu sayede, Türkiye’deki petrokimya piyasasındaki payımız artarken, bu ürünlerin Türkiye’ye ithalini de azaltarak, dış ticaret açığının düşmesine katkıda bulunacak. Türkiye’deki tüm projelerimizde bu hedef doğrultusunda çalışıyoruz.”

BP Türkiye Başkanı Mick Stump, “Bu büyüklükteki olası doğrudan yatırım, BP’nin 100 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürdüğü Türkiye’de petrokimya alanında yapacağımız ilk öz sermaye yatırımımız olabilir. Türkiye, Batı ile Doğu, tüketiciler ile üreticiler arasında adeta bir köprü görevini görürken hızla büyüyen ekonomisi, cazip yatırım fırsatlarına kapı açıyor” dedi. (Fotoğraflı)

Editör: Haber Merkezi