İzmit'teki Hasan Gemici Spor Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Soylu, salonun sıcak olması nedeniyle konuşması sırada, "Ceketimi çıkarabilir miyim?" diye izin isteyerek sahnede ceketini çıkardı. Soylu, "Polisimiz, askerimiz, jandarmamız, korucumuz, kaymakamımız, valimiz, her birinin, bu milletin bu asil duruşuyla beraber, hep birlikte bu noktaya geldik. Merak etmeyin, çoğu gitti azı kaldı. Hiç endişe etmeyin. Bu milleti terörle beraber, bu ülkenin ekonomisini terörle beraber terbiye etmeye çalışanlara karşı bu millet topyekun bir mücadele vermektedir. Geçen gün Tunceli'de bir mağarada kıstırdılar teröristleri. Tam 9 gün boyunca o mağaranın önünden ayrılmadılar. Sesle çağırdılar, 'Çıkın dışarı' dediler. İçeri girmeye çalıştılar, içeriden silahla cevap verdiler. Ondan sonra gereğini yaptılar. Mağaranın ağzını kapatıp, hem karadan hem de havadan oradaki tüm teröristleri, her birini etkisiz hale getirdiler. Geçen gün, Diyarbakır Hani'de, çok uzun zamandan beri peşinde olduğumuz bir teröristle tesadüfi bir şekilde karşılaşan, oradaki terörle mücadele şube müdürlüğündeki kardeşimiz Nazım Tuncer, iki kız evladı var, şehit oldu. Annesi bana cenazede, 'Bunlar bitti galiba ha?' dedi. Dedim ki, 'Ana bize gerek kalmadı. Senin kahraman evladın, kendi intikamını da kendisinden önce şehit olan evlatlarımızın intikamını da bu pisliklerden aldı'. Bu sabah, Nazım'ın etkisiz hale getirirken şehit olduğu 2 teröristten birisinin leşini, kahraman jandarmamız aradı, buldu, gömüldüğü yerden çıkarttı. Bilmenizi istiyorum. Ne söylerlerse söylesinler. Bu teröristlerin dirisinin de peşindeyiz, ölüsünün de peşindeyiz" dedi.

'FESTİVALDE ÇOCUKLARIMIZI KANDIRIP DAĞA GÖTÜRECEKLERDİ'

Terörle mücadele konusunda bilgi veren İçişleri Bakan Soylu, "Terörle mücadelede bir taraftan lojistiğini, bir taraftan finansmanını, bir taraftan onlara destek olan sözde sivil toplum örgütlerini ve terörün siyasi kolu olan partilerin her birini aynı anlamda değerlendirerek devam ediyoruz. Neymiş, belediyeler görevden alınmayacakmış. Devletin, hazinenin parasını belediyeye gönderdiğimiz parasını Kandil'e aktaran, onu oradan silah olarak evlatlarımıza ve ülkemizin birliğine çeviren bu belediyeler görevden alınmayacakmış, onlar millete hizmet ediyorlarmış. Hiçbir yere hizmet ettikleri yok. Ağrı'da belediye başkanı olarak sosyete bir adam getirmişlerdi. Biz Ağrı'da belediyeyi devraldığımız zaman bir belediyenin arabasında 400 haciz vardı. Neden? Çünkü borçlar ödenmeyecek. Yapılan işlerin parası ödenmeyecek, paralar dağa gidecek. Bütün bunların yanı sıra, festival düzenleyeceklerdi. 12-13-14 yaşında çocukları, gençleri, genç kızlarımızı alacaklar, o festivalde kandıracaklar. Analarının dizinin dibinde durması gereken evlatlarımızı, alıp dağa götüreceklerdi. Kandil'e götüreceklerdi. Murat Karayılan'a, Cemil Bayık'a götürecekler. O 14 yaşındaki kızlarımızı alacaklar, onlara meze gibi sunacaklar. Taciz ettirecekler, tecavüz ettirecekler. Ondan sonra da tekrar kendi annelerinin, babalarının yanlarına dönmelerine müsaade etmeyecekler. Ey cici Avrupa, sevsinler sizi. Kadın haklarından, çocuk haklarından bahseden Avrupa. Bütün bunları önünüze koyduk. Hem de ispatlarıyla ve delilleriyle beraber önünüze koyduk. Bir tek söz söylemediniz. Mecliste, terör örgütünün siyasi kolu olan HDP'nin milletvekilleri, kadın hakları gündeme geldiği zaman, hiçbir zaman mangalda kül bırakmıyorlar. Ama Tayyip Erdoğan'ın oluşturduğu politika, ortaya koyduğu siyaset ve gerçekleştirdiği iradeli kararları, şimdi orada yaşayan çocuklarımızı dağa götürmeye çalışanlara büyük bir engel koydu. Büyük bir set koydu. Şimdi o çocuklarımız okullarında okuyorlar" diye konuştu.

Fırat Nehri'nin doğusunda yapılması planlanan operasyonla ilgili de konuşan Bakan Soylu, şöyle konuştu:

"Şimdi önümüzde Fırat'ın doğusu da var, Fırat'ın batısı da var. Önümüzde terör örgütleri ile mücadele var. Hiç merak etmeyin. Hiç kimse endişe etmesin. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücü, Fırat'ın doğusuna da, Fırat'ın batısını da, Kandil'i de, her yeri bütün terör örgütlerinden temizleyebilecek bir güce, bir kudrete sahiptir. Ama bunun için bize 24 Haziran seçimlerinden sonra bambaşka bir güç daha lazım. Çok kuvvetli bir güç lazım. Bakın, Cumhur ittifakının ortaya koyduğu sinerjiyi 31 Mart'tan sonraya da hep birlikte taşımalıyız. Onun için Ak Parti elinden gelen bütün gayreti ortaya koymalı. Bütün mücadeleyi ortaya koymalı" dedi.

Editör: Haber Merkezi