MHP Lideri Devlet Bahçeli, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde önce Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti, şehitliğe kırmızı karanfil bırakarak dua etti. Bahçeli, ardından, otelde gerçekleştirilen Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu ve TBMM Grubu Ortak Toplantısı ilk oturumu öncesi basın toplantısı düzenledi. Bahçeli, yerel seçimlere gölge düşürmek isteyenlerin boş durmadıklarını, milli iradenin ipotek altına alınmasına alenen tevessül ve teşebbüs edildiğini kaydetti. Bahçeli şöyle konuştu:

"Seçimin meşruiyetini sorgulatmak maksadıyla organize usulsüzlüklerin faili ve figüranı olanlar, 31 Mart'ı sabote etmek, hile ve desiselerle seçmen iradesini sekteye uğratmak için yoğun çaba ve faaliyet içinde yer almışlardır. Elbette vatandaşlarımızın hür iradeleriyle kullandıkları her oy değerlidir. Sandık, demokrasinin onuru, milli iradenin namusudur. Bu onuru kirletmeye, bu namusu karalamaya hiç kimsenin haddi olmadığı gibi, buna hakkı da yoktur. Demokrasi kültürümüzün yozlaştırılmasına suskun kalmamız, delilli-ispatlı sandık yolsuzluklarına göz yummamız kesinlikle düşünülmeyecektir."

Bu konunun her türlü siyasi anlayış ve angajmanlardan tamamıyla ayrı ele alınması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Demokrasi yara alırsa geleceğimiz tehlikeye girecektir. Demokratik süreçleri şaibelerle boğmak, sahadaki emeği, milletimizin erdemli seçimini sandık başında tahrip ve tahrif etmek, altından kalkılamayacak sonuç ve sorunlara zincirleme şekilde yol açabilecektir" diye konuştu.

'TÜRK MİLLETİ BEKASINA SAHİP ÇIKMIŞTIR'

İki gün sürecek toplantı serisinde 31 Mart seçimlerini tüm boyutlarıyla değerlendireceklerini dile getiren Bahçeli, yerel seçimlerde MHP'nin ve Cumhur İttifakı'nın ulaştığı siyasal neticenin de kapsamlı olarak ele alınacağını bildirdi. Bahçeli, "Milli iradenin üzerinde baskı kurmak için hangi mekanizmalar kurulmuş, hangi mihraklar sinsi kurgu yapmıştır? Bu soruların da yanıtlarını arayacağız. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin kazananı açık ara farkla Cumhur İttifakı'dır. MHP ile AK Parti samimi, sağduyulu ve şuurlu bir ittifakla Türk milletinin özlemlerini seslendirmişlerdir. Cumhur İttifakı'nın çağrısı hamdolsun milletimiz tarafından hem duyulmuş, hem de kabul görmüştür. Partimiz 31 Mart seçimlerinde büyük bir başarıya imza atmıştır. Yenilgimizi gözleyenler bir kez daha ters köşeye yattılar. 31 Mart'ta Türk milleti bekasına sonuna kadar sahip çıktı. Unutulmasın ki, Cumhur İttifakı'nın akıbeti Türkiye'nin kader çizgisiyle kesişmiştir. Zillet ve hezimetle yolu birleşenler, Türkiye'nin karşısında mevzilenen şer ve şekavet cephesidir. Onların yolu karanlıktır, köhnedir, kötürümdür, direkt uçuruma açılmaktadır" dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NE GÜVENOYU

31 Mart seçimlerinin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için de adı konulmamış bir güvenoyuna dönüştüğüne dikkat çeken Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:

"X+Y=Z formülüyle siyasi denklemini kurduğumuz 31 Mart seçimlerinde Z, yani MHP ile AK Parti'nin toplam oyu, 24 Haziran'ın gerisine düşmemiş, tam tersine üstünde kalmıştır. Kısaca 'Z', zafer olarak tecelli etmiştir. CHP-İP-HDP-SP ve diğer yedeklerinin zoraki ittifakı milli iradeden geçer not alamamış, ilgi görmemiştir. MHP ile AK Parti'nin Cumhur İttifakı şemsiyesi altında yapmış olduğu hesapsız ve çıkarsız birliktelik hukuku millet nezdinde tam olarak destek bulmuş, takdir edilmiş, üstelik taraflara ihmali halinde ağır siyasi bedellere yol açacak sorumluluklar yüklemiştir. Türk milleti Cumhur İttifakı'na güven duyduğunu açık seçik göstermiştir. Dahası Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde geleceğini görmüş, umutlarını bağlamıştır."

'BELEDİYE BAŞKANLIKLARININ YÜZDE 72'Sİ CUMHUR İTTİFAKI'NIN'

MHP'nin 1 büyükşehir, 10 il, 58 metropol ilçe, 78 ilçe, 89 belde olmak üzere toplam 235 belediye başkanlığı kazandığını hatırlatan Devlet Bahçeli, "Bin 389 belediyenin 987'si Cumhur İttifakı'nın siyasi sorumluluğuna teslim edilmiştir. Belediye başkanlıkların yüzde 72'si Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin yönetimine geçmiştir. Geldiğimiz bu aşamada karşımızdaki tablo başarı sayılmayacak mıdır?" dedi.

'MHP'NİN OYU YÜZDE YÜZDE 18,8'

MHP'nin yerel seçimlerde büyük bir sıçrama yaptığını, gücüne güç kattığını söyleyen Bahçeli, oransal olarak belediye başkanlığı sayısını en çok artıran partinin MHP olduğuna dikkat çekti. 3 bin 658 belediye meclis üyesinin MHP'den seçildiğini, bu sayının toplam belediye meclis üyelerinin yüzde 17,63'üne tekabül ettiğini açıklayan Bahçeli, MHP'nin Türkiye genelindeki oy oranının yüzde 7,4 olarak gösterildiğini, ancak bu iddianın gerçek dışı olduğunu ifade etti. Bahçeli, MHP'nin 27 büyükşehir, 17 il, 431 metropol ilçe, 36 ilçe, 33 beldede aday göstermeden Cumhur İttifakı'yla seçimlere katıldığını hatırlatarak, "Partimizin doğrudan oy almadığı pek çok seçim çevresi varken, oy oranımızı yüzde 7,4 göstermek haksızlıktır, adaletsizliktir. 31 Mart'ta partilerin oy dağılımı en sağlıklı şekilde il genel meclis seçimlerinde görülebilecek, en azından herkese ve hepimize hakkaniyetli bir fikir verecektir. Bu çerçevede MHP'nin aldığı oy oranı yüzde 18,81'dir. Ayrıca seçilen il genel meclis üye sayımız da 188'dir. AK Parti'nin il genel meclisi seçiminde aldığı oy oranı ise yüzde 41,61 düzeyindedir. Bu durum karşısında Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin toplam oy oranı yüzde 60,42 seviyesindedir" değerlendirmesinde bulundu.

'DAVUL ONLARDA, TOKMAĞIN KİMDE OLDUĞU AŞİKÂR'

Bahçeli, CHP'nin 11 büyükşehir belediyesini kazanmasını ise 'Pirus Zaferi'ne benzeterek, "Kazanırken kayıp böyle bir şeydir. CHP'nin yönetimini üstlendiği büyükşehir belediyelerinde, meclis üyeliklerinin ağırlığı Cumhur İttifakı'ndan yanadır. Davul onların boynunda olsa da, tokmağın kimde olduğu aşikârdır. HDP bütün imkânlarıyla CHP'ye çalışmıştır. İP'in karanlık misyonu bütün yönleriyle deşifre olmuştur. Bunlar PKK'nın emellerine hizmet etmişlerdir. Başkasına kazandırayım derken kendi kalelerine gol üstüne gol atmışlardır. İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Adana'da, Mersin'de, Antalya'da, Bursa'da zillet ittifakına HDP-PKK kan nakli yapmış, CHP'ye oy desteği sağlamıştır. Üstelik FETÖ'cüler her yerde açık açık, göstere göstere, adeta meydan okuyarak zillet ittifakına çalışmışlardır" dedi.

MANSUR YAVAŞ TEMİZE ÇIKAMADI'

Bahçeli, üç büyükşehirde çok tehlikeli bir oyunun oynandığını, büyükşehir ilçe belediyelerinde sayısal ve siyasal üstünlük Cumhur İttifakı'ndayken, büyükşehir belediye yönetimlerinin CHP'ye geçtiğini dile getirdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan Mansur Yavaş'ın hakkındaki suçlamalardan henüz aklanmadığını ve hukuken temize çıkamadığını söyleyen Bahçeli, ilçe belediyelerindeki iradenin büyükşehir belediyesine yansımamış olmasının kafa karıştırıcı bir pürüz, demokratik bir zafiyet olduğunu belirtti. Bunun tamir ve telafisinin şart olduğunu, gelecek gündem konularından birinin de mahalli idarelerde sistemsel onarım olması gerektiğini savunan Bahçeli, geçen günlerde gündeme getirdiği büyükşehir belediyelerini kazananların ilçe belediye başkanlarını seçmesi önerisini hatırlattı.

'YEREL YÖNETİMLERDE REFORMA DESTEK VERİRİZ'

Bu öneriyi 'eyalet sistemine yeşil ışık yakma' olarak yorumlayanları sert biçimde eleştiren Bahçeli, yerel yönetimlerde yeni bir yasal ve sistemsel reformun TBMM'ye gelmesi halinde destek vereceklerini kaydetti. Bahçeli şunları söyledi:

"Türkiye'yi eyaletlere bölmeyi amaçlayan alçaklara hizmet edenler bellidir. 'Kürdistan' çağrısı yapan siyasi teröristlerle hedef ve emel birliği içinde olan köksüzler bilinmektedir. Mehmetçik katilleriyle aynı hizaya giren kimliksizlerin teklifimizi sulandırması, bize çamur atması düştükleri derin çukurdan kurtulmalarına yetmeyecektir. Biz ne dediğimizi biliyoruz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, bu kabulden asla taviz vermiyoruz. Milletin iradesinin üstünde irade tanımıyoruz. Bunu da hücrelerimize kadar biliyor ve benimsiyoruz. Eğer teklifimiz kabul görürse, hiç olmazsa büyükşehir ölçeğinde hem bir tutarlılık, hem bir ahenk hem de bir denge sağlanmış olacaktır. Böylelikle mahalli idareler yönetimiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi arasında tam bir uyum tesis edilecek, merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasındaki dengelenmeyle birlikte var olan boşluklar doldurulacaktır. Bu seçim sonuçları göstermiştir ki, yerel yönetimlerde yeni bir yasal ve sistemsel reform büyük ihtiyaçtır. Konunun TBMM'ye gelmesi halinde parti olarak her desteği vereceğimiz, her katkıyı sunacağımız çok ama çok iyi bilinmelidir."

'İSTANBUL'DA ORGANİZE SANDIK YOLSUZLUĞU VAR'

İstanbul seçimleri ile ilgili tartışmalara da değinen MHP Lideri, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı en çok oyu alıp mazbataya şimdilik hak kazanmış gibi görünse de, İstanbul'daki seçimlere şaibe karıştığını akıl ve vicdan sağlığı yerinde olan hiç kimsenin inkar edemeyeceğini söyledi. Bahçeli, "Organize sandık yolsuzluğu ortaya çıkmıştır. Büyükçekmece ile Maltepe'de mızrak çuvala sığmamaktadır. Hayali seçmen yazımı, boş arsalarda seçmen gösterilmesi, sanal binalara seçmen yerleştirilmesi, sandık görevlileri hakkındaki kuşkular, oy kaydırmaları, geçersiz oyların çokluğu, FETÖ müdahalesiyle ilgili iddialar, ıslak imzalı ve mühürlü sandık sayım-döküm cetvelleri ile sandık sonuç tutanakları ve YSK'ya bildirilen oylar arasında fahiş farklar İstanbul'da seçimi gölgelemiştir" diye konuştu.

'MİLLİ İRADE DOLANDIRICILARINA SESSİZ Mİ KALSAYDIK?'

31 Mart gecesi yaptığı "1 oy bile kazanmak için yeterlidir" açıklamasının istismar edildiğini belirten Bahçeli, kendisini eleştirenler için "Nato kafa nato mermer" tanımını yaparak, "Ne yapsaydık, milli irade dolandırıcılarına sessiz mi kalsaydık? 29 binden 13 binlere gerileyen oy farkını dikkate alıp, Sayın Binali Yıldırım lehine kullanılan yaklaşık 16 bin oyun nasıl çalındığını, nereye yazıldığını, nasıl gizlendiğini merak etmeyelim mi? Peşine düşmeyelim mi? Mesele yapmayalım mı? Bunun düzeltilmesini istemeyelim mi? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi hakkında Avrupa'dan, ABD'den peş peşe açıklamalar yapılmıştır. ABD'ye ne oluyor, Avrupa ülkeleri niye telaşlanıyor?" dedi.

'SEÇİMLERİN YENİLENMESİ EN MANTIKLI YOLDUR'

MHP'nin milli iradeye saygılı olduğunu ve YSK'nın alacağı her türlü karara bağlı olduğunu kaydeden Bahçeli, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi tartışmasıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"İstanbul'daki usulsüzlükler ve sandık hileleri Türkiye'yi kaosa, kargaşaya, krize sürükleyecek hatalara yönelecekse, çare yine demokrasi içinde aranmalıdır. Eğer sonuçlar toplum vicdanında huzur bulmayacak bir anlayış içinde gelişirse, İstanbul'da seçimin tekrarı çözüm olarak düşünülebilecektir. İstanbul'daki şayialarla ilgili YSK'nın tevsik edilmiş iddiaları inceleyip bir karar vermesi, şayet organize sandık yolsuzluğu tespit edilirse 298 sayılı kanunun 130'uncu maddesinde ifade edilen 'olağanüstü itiraz' süreciyle birlikte seçimlerin yenilenmesi en mantıklı yoldur."

Bahçeli, Doğu ve Güneydoğu'da Kürt kökenli vatandaşların HDP ile aralarına mesafe koyduklarını, tercihlerini milli birlik ve kardeşlikten yana yaptıklarını da dile getirdi.

'CUMHURBAŞKANIMIZI TEBRİK EDİYORUM'

Rusya'dan alınacak S-400 hava savunma sistemi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Bahçeli, Türkiye'nin bağımsız bir devlet olarak hangi savunma sistemini kimden alacağına kendisinin karar vereceğini vurguladı. Bahçeli, "Milli güvenlik ihtiyaçlarımızın karşılanması konusunda ABD bilirkişi midir? Onay makamı mıdır? Türkiye ABD'nin sömürge ülkesi midir? Bu pervasızlık, bu küstahlık, bu vandallık Türkiye düşmanlığının ayan beyan kıyıya vurma halidir. Sayın Cumhurbaşkanımızı Türkiye'nin meşru egemenlik haklarını cesur bir şekilde savunmasından dolayı gönülden tebrik ediyor, MHP'nin ne pahasına olursa olsun yanlarında olacağını kararlı bir şekilde duyuruyorum" dedi.

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in tehditlerinin artık sabırları taşırma noktasına getirdiğini söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye'nin NATO üyeliğini sorgulayan, 'S-400'ü alırsanız ortaklığı riske atarsınız' diyen bu kovboy bilmelidir ki, 'al atını yap tımarını' diyeceğimiz günler inanıyorum ki, çok uzak değildir. Kimin hangi belediyeyi aldığının esasen bir anlamı yoktur. Türkiye kuşatılmışken, milli varlığımız, egemenlik haklarımız dört bir koldan taciz ve saldırı altındayken siyasi çetele tutmak, koltuk derdine düşmek şerefli bir davranış olamayacaktır. 31 Mart'ta Cumhur İttifakı'nın beka duyarlılığı desteklenmiştir. PKK'nın, FETÖ'nün, Türk ve Türkiye düşmanlarının karşısında yegâne güç Cumhur İttifakı'dır" diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi