Çocuk sağlığı ve beslenmesinin ele alındığı 'Kültür’de Beslenme Günleri', İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Ataköy Yerleşkesinde bulunan Akıngüç Oditoryumunda başladı. İKÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü, 'Kültür’de Sağlık Günleri' kapsamında düzenlenen sempozyumda 'Çocuk Beslenmesinde Çözüm Odaklı Yaklaşımlar' başlığı masaya yatırıldı. Sempozyumun açılışına İKÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Güzel, İKÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan, alanında uzman çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
"BESLENME PROBLEMİ TÜM TOPLUMU ETKİLİYOR"
Çocukların toplumların geleceği olduğundan hareketle onların sağlığının önemine dikkat çeken İstanbul Kültür Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Meltem Akın Dikleli, "Bizler, sağlık profesyonelleri olarak çocukların sağlığıyla yakından ilgilenmek durumundayız. Dünya Sağlık Örgütü diyor ki; tüm dünyada beslenme yetersizliği problemimiz var. Bu problem, dünyadaki tüm toplulukları etkiliyor. Bu problemden kendini kurtarabilen hiçbir toplum yok. Ama beslenme bozuklukları çok geniş bir yelpazeden ibaret" diye konuştu.
"40 MİLYON ÇOCUK OBEZ"
Dünya Sağlık Örgütü tarafından beslenme yetersizliğinin üç gruba ayrıldığını ifade eden Dr. Meltem Akın Dikleli, "Temelde şişmanlık, bodurluk, açlık olarak gruplandırıyor. Şu an bu problemlerden sayısal olarak en fazla görünen bodurluk. Dünyada yaklaşık 150 milyon çocuk kronik bir beslenme yetersizliği yaşıyor. 40 milyon kadar çocuk ideal kilosunun üzerinde ya da obez. 40 milyon çok dramatik bir sayı. 5 yaş altındaki çocuklarımızın yarısını beslenme probleminden dolayı kaybediyoruz. Bu ölüm nedenleri arasında. Bu çocukların ilerleyen yaşlarında sağlık problemlerini beraberinde getireceği anlamına geliyor. Ne gibi problemler bunlar? Diyabet, kanserler, beslenmenin yakından ilişkili olduğu pek çok hastalık dünyaya yük olarak gelecek demektir. Zaten halihazırda da bu durumu yaşıyoruz" dedi.
"ÇOCUKLARIN BESLENMESİNİ TAKİP ETMELİYİZ"
Bireyin bütün yaşamı boyunca takip edilmesi gerektiğinin önemine dikkat çeken Dr. Meltem Akın Dikleli, "Bireyin eksiği varsa bunu yerine koymalı ya da fazla kiloluysa ona uygun beslenme modellerini tanımlamalı. Bu durumda temelde bizim çocuklarımızı takip ediyor olmamız gerekiyor. İşin esası biz bu konuda şanslı ülkelerdeniz. Bizim 1960'lardan bu yana kurulu bir düzenimiz var. Doğurganlık çağındaki anneden başlamak üzere gebelik ve gebelik sonrası çocuklarımızı takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Çocuk sağlığı ve beslenmesine dair tüm detayların ele alınacağı etkinlik bugün de devam edecek. Etkinlik kapsamında, 'Tamamlayıcı Beslenme', 'Psikolog Gözüyle Beslenme Tedavisinde Çocuğa ve Aileye Yaklaşım', 'Dünyada ve Türkiye’de Beslenme Eğitimi Programları', 'Çocukluk Çağı Obezitesinde Beslenme Tedavisi' gibi konulara değinilecek, katılımcılarla vaka çözümleri paylaşılacak. Sempozyum, yaşam boyu öğrenme çerçevesinde mesleki eğitim ve toplum sağlığına katkı sağlamayı amaçlıyor. Diyetisyen adayları, diyetisyenler, akademisyenler ve konuya ilgi duyan tüm sağlık profesyonellerinin katılım sağlayabileceği sempozyum kapsamında geçen yıl ise 'obezite' ve 'metabolik cerrahi' konuları ele alınmıştı.

Editör: Haber Merkezi