Konuşmada öne çıkanlar şöyle;

 "Bizim gayrıdan imdat beklentimiz hamdolsun yok ancak bu ülkenin ekmeğini yiyen, bu ülkenin havasını soluyan, bu ülkenin tüm nimetlerinden sonuna kadar istifade eden bir güruh var ki onların ihanetlerinden çok muzdaribiz. Maalesef Türkiye'de ana muhalefet partisi olan ama yaptıklarıyla adeta 'ana hıyanet partisi'ne dönüşen bir parti, daha doğrusu bu partinin başındaki zevat ve onun şürekası diyeceğimiz bir ekip var." dedi.

Erdoğan, Türkiye'yi 24 Ocak'ta ziyaret eden Nijer Başbakanı Brigi Rafini'yi kabul ettiğini, dün ise Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Bakir İzzetbegoviç ile bir araya geldiğini anımsatan Erdoğan, geride kalan haftada ayrıca ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un yanı sıra birçok liderle telefonla görüşerek, bölgedeki gelişmeleri ve ikili ilişkileri değerlendirdiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim gayrıdan imdat beklentimiz hamdolsun yok ancak bu ülkenin ekmeğini yiyen, bu ülkenin havasını soluyan, bu ülkenin tüm nimetlerinden sonuna kadar istifade eden bir güruh var ki onların ihanetlerinden çok muzdaribiz. Maalesef Türkiye'de ana muhalefet partisi olan ama yaptıklarıyla adeta 'ana hıyanet partisi'ne dönüşen bir parti, daha doğrusu bu partinin başındaki zevat ve onun şürekası diyeceğimiz bir ekip var. Çünkü ben ülkesini, vatanını, milletini, devletini seven gerçek CHP'lilerin de bizimle aynı hissiyata sahip olduğuna inanıyorum. Her seferinde 'Artık bu ana muhalefet partisini ve başındaki zatı bir daha gündemimize almayalım.' diyorum fakat öyle şeyler yapıyorlar ki bunun karşısında susmanın vebal olduğunu görüyorum."

- "Kendi üretimimiz topların sesini de mi duymuyor?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Kurtuluş Savaşı yıllarındaki zorluklardan hareketle Türkiye'nin savunma sanayisinde geldiği yeri küçümsediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hadi bizim sözlerimize kulak vermiyor da her gün televizyonlarda sabahtan akşama kadar yayınlanan Zeytin Dalı Operasyonu'nu da mı bu adam izlemiyor? Askerlerimizin elindeki yerli silahları da mı görmüyor? Her gün teröristlerin saklandıkları inleri başlarına geçiren kendi üretimimiz toplarımızın sesini de mi duymuyor? Geceleri gündüze çeviren kendi imalatımız çok namlulu roketatarlarımızın o görüntüsünden de mi etkilenmiyor? Semalardan eksik olmayan, her şeyiyle bize ait silahlı insansız hava araçlarımızdan da mı heyecan duymuyor?

Söylediği lafa bak, 'Sen bir tane delikli tüfek yapamazsan, nasıl savaşacaksın'. Gaflete bak, zavallılığa bak. Türkiye bunları çoktan aştı. Onlar sizin ecdadınızın veya sizinkilerin zamanına ait olan bir süreçti. Artık biz bunları yapıyoruz. Askerlerimizin güvenli şekilde intikalini sağlayan Türk malı zırhlı araçlarımız da mı bu zata bir şeyler ifade etmiyor? Hani 'Kulakları vardır duymaz, gözleri vardır görmez, dilleri vardır doğruyu söylemez.' diye Rabbimizin bir ifadesi var ya, ancak o mesaja kulağı açık olanlar bundan nasibini alır. O mesajlara açık olmayanlar bundan nasibini alamaz. İşte bu zat tam böyle bir durumdadır. Diyelim ki bize olan husumeti muvazenesini bozmuş, onun için böyle konuşuyor; peki, işi ecdadımıza hakarete vardırmasına ne diyeceğiz? Neymiş efendim 'Osmanlı hiçbir şey üretmemiş. Her şey Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmuş. Sonra gelenler onları da batırmış.' Bunun adı idrak tutulması değilse düpedüz yalancılıktır, iftiradır."

Editör: Haber Merkezi