CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partililerine kişisel hesap içerisinde olmamaları konusunda uyarılarda bulundu. Kılıçdaroğlu, "Bir CHP'li çıkar 'Ben ne olacağım?' derse derhal CHP'den istifa etsin. Bizim kapımız bunlara kapalı. Parti içinde asla kavga istemiyorum. Delege hesabı yapanların partide işi yoktur. Derhal istifa etsin. Ayrıca Adana milletvekillerine sesleniyorum önümüzdeki günlerde siyasi partilerdeki delege sisteminin kaldırılması ile ilgili TBMM'ye kanun teklifi verin. Birbirine sırtını dönenler bu partide hiçbir yere gelmeyecek. Kurultaydan sonra tüzük kurultayı yapacağız. Herkesin her telden konuştuğu değil herkesin Türkiye'nin sorunları konuştuğu bir tüzük yapacağız ve herkes aynı dili konuşacak. Bu partide bir kişi davanın insanı değilse bu partide işi yoktur. Bizim sorumluluğumuz diğer partilerin sorumluluğuna benzemez biz avukat bürolarında değil savaş meydanlarında kurulan bir partiyiz. Biz Mustafa Kemal'in partisiyiz"dedi.

15 Temmuz darbe girişimine hep beraber karşı çıktıklarını da anlatan Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz'a karşı çıktık hep beraber niye karşı çıktık demokrasiyi yok ettikleri için silahla demokrasiye müdahale ettikleri için. Şehit ve gazilerimiz var. 15 Temmuz darbe girişiminden 5 gün sonra OHAL ilan edildi. Bugün geldiğimiz noktada kimsenin FETÖ ile mücadele ettiği yok. Daha 15 Temmuz'dan 1 gün sonra yaptığım konuşmada devlete yakışır bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğini söyledim. Bugün geldiğimiz noktada devlet 1 kişinin tek eline teslim edilmiştir. Bugün Türkiye'de kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Ben bunu söylediğimde kıyamet koptu. Eğer bir ülkede suçluyu hakim değil de siyasi otorite belirlerse o ülkede yargı bağımsızlığı yoktur. Dünyanın bütün demokrasilerinde kimin suçlu olup olmadığına hakim karar verir. 20 Temmuz sonrası artık Türkiye'de kimin suçlu olup olmadığına önce birileri karar veriyor. Onun hakkında soruşturma açılıyor hemen. Bu ülkenin mazlumlarının hakkını kim savunacak? Açlıktan ölen bebeğin hakkını kim savunacak? Sırtında çocuğunun cesediyle onlarca kilometre giden babanın hakkını kim savunacak? Bunları deyince bizi suçluyorlar. Biz bir davanın insanlarıyız. Biz hukuktan, aştan ve işten yanayız. Bizim mücadelemiz şahsi bir mücadele değildir. Bizim mücadelemiz Türkiye'nin bekası mücadelesidir. Onun için bütün insanlar kim kendisini nasıl tanımlıyorsa, nasıl görüyorsa, nasıl bayrağımız bir ise demokrasimizde bir olmalıdır. Demokrasimizi büyütmeliyiz. Gece yarısı hakim değiştiriyorlar. Neymiş benimle ilgili açılan tazminat davalarına başka bir hakim atıyorlar. Sanıyorlar ki Kılıçdaroğlu çekinecek bir daha laflar etmeyecek. Siz kim oluyorsunuz da beni korkutmayı cesaret ediyorsunuz? İster hakimi ister savcıyı değiştir. Ben bu ülkenin insanlarına güveniyorum. Sen hakiminle savcınla beni korkutacağını mı sanıyorsun? Hakiminle savcınla gel kiminle gelirsen gel çekinmeyiz korkmayız. Cesaretin varsa çıkarsın karşıma. Çıkamaz cesaretin yoktur. Size söz veriyorum bir milim bile geri adım atmayacağız. Sadece siz değil sizin feriştahınız gelse bize bir milim adım geri adım attıramayacak. Bu ülkenin mazlumlarının hakkını hukukunu adaletini kim savunacak?" diye konuştu.

2019'DA BÜTÜN HER YERİ ALACAĞIZ

Kavgadan yana olmadıklarını da belirten Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Eğer siz mercimeği, nohudu dışarıdan ithal ediyorsanız düşünmeniz lazım. 15 yıl Türkiye'yi bu hale getirdi. İcra daireleri tıka basa dolu. Önümüzdeki süreç hepimizin oturup düşünmesi lazım. Biz kavgadan yana değiliz. Biz oturup uygar insanlar gibi düşünmekten yanayız. Bu ülkeye huzuru ve barışı getirecekseniz güçlü bir devlet olması lazım. Kini, öfkeyi beslerseniz bu doğru değildir. Komşumuzun kimliğini, inancını sorgulamaya başladık. Siyasetin derdi üretme olmalıdır. Başka yerde düşman aramaya gerek yok bütün dünyayı kendimize düşman ilan ettik. Suriye de akan kanın sorumlusu kim ? Düşünmesi lazım herkesin. 2019'da bütün her yeri alacağız. Sosyal demokrat yönetim nasıl oluyormuş göreceksiniz. İzmir'i, Tekirdağ'ı, Burdur'u gidip görün. Biz bütün illeri alınca herkes kazanacak. Bizim projelerimizin kaybedeni yok. Demokrasiden yana olan bütün güçler bir arada olmak zorundadır. Kendimiz için değil çocuklarımız için. Otoriter yapıdan yana olanlar istediği yerde olabilir. 2019'da demokraside birleşmek zorundayız."

KENAN EVREN İLE ERDOĞAN'IN YAPTIKLARI ARASINDA FARK YOK

Türkiye'nin 15 yılda geldiği noktayı değerlendiren Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kenan Evren ve yaptıklarına bir de Erdoğan ve arkadaşlarının yaptıklarına bakın hiçbir farkı yok. O dönem sıkı yönetim bildirileri yayınlanıyordu şimdi KHK yayınlanıyor. Bu ülkenin dinamik güçleri var. Bu ülkenin aydınları var. Biz asla ve asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Bedel mi ödenecek gerekirse ben o bedeli ödeyeceğim. Bedel ödemekten kaçınmayıp çekinmeyeceğiz. Bu ülkenin insanı baskıdan bıktı. Kapanan iş yeri sayısı açılandan fazla. Birisinin buna dur demesi lazım. Biz bir konuşuyoruz onlar yüz konuşuyor. Milletvekilleri, gazeteciler, STK yöneticileri hapisteyse o ülkede demokrasi yoktur. Ülke 20 Temmuz darbe sürecini yaşamaktadır. Bizim mücadelemiz işsizin mücadelesidir. Çiftçinin mücadelesidir. Bizim mücadelemiz hapisteki milletvekilleri mücadeledir. Parti içerisinde asla kavga istemiyorum. Hedefimiz bellidir. Biz 4 yılda yoksulluğu, terörü bitireceğiz. 4 yılda bu ülkeyi dünyanın en saygın ülkeleri haline getireceğiz. 5 yılda değil. Bizim işimiz kolay iş değil. Metronun kilometresini İzmir 50 milyona, Ankara 100 milyona, İstanbul 150 milyona yapıyor. Bütün mesele kul hakkı yememekte."

ŞEHİT BABASINI ZİYARET ETTİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda kongrede 2 aday olduğunu hatırlatıp, kaybedenin kazanın eline kaldırıp, 'Emrindeyim' demesi gerektiğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, kongrenin ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde tedavi gören bir şehit babasının ziyaret edip geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Editör: Haber Merkezi