Yaklaşık 18 milyon öğrenci için yarın 2018-2019 eğitim-öğretim yılının ilk yarısının son zili çalacak. Öğrenciler ve aileleri tatil planları yaparken bir yandan da karnelerin nasıl geleceğini düşünüyor. Ancak uzmanlardan ailelere uyarı gecikmedi. Karnede alınan notların çocukların karakterlerini, geleceklerini belirleyecek tek şey olmadığını vurgulayan uzmanlar, bütün tatil boyunca ders çalıştırmamalarını ve baskıya maruz bırakılmamalarını tavsiye etti. Karne dönemi hakkında ebeveynlere tavsiyelerde bulunan Mektebim Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Koordinatörü Uzm. Psk. Sesil Delikan Kalender, ailelerin çocuklarına 'kötü not alsan da biz seni seviyoruz' mesajı vermeleri gerektiğini ifade etti. Karne hediyesi konusuna değinen Uzm. Psk. Sesil Delikan Kalender, "Ödül ya da ceza şeklinde olmamalı. Bu sebeple dile dikkat edilmeli. Emeklerinden dolayı 'bütün sene çok çalıştın, biz de bunu gördük, bunun karşılığında değil bu sebeple sana hediye almak istedik' gibi olmalı. Ödül ya da ceza şeklinde olmamalı" diye konuştu. GÜNDE EN FAZLA 1 SAAT TEKRAR YETERLİ Tatil süresince öğrencilerin neler yapması gerektiğini de anlatan Mektebim Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Koordinatörü Uzm. Psk. Sesil Delikan Kalender, derslerde işlenilen konuların unutulmaması için şu önerilerde bulundu: “Sayılar üzerinden gidilebilir, renkler, şekiller günlük hayatın içinde verilebilir. Aileler eğer okuldan bir ödev verildiyse çocuklara gün içinde ‘hadi bunu bitirelim’ şeklinde baskı yaparak yaklaşmamalılar. Okuldan kopmamak için günde yarım saat ya da bir saati geçmeyecek şekilde tekrarlar yapılabilir. Çocuklar dinlenecek, oyun oynayacaklar, eğlenecekler. Ayrıca bu akademik başarılarını takviye etmek için önemli bir dönem. Bunu da unutmamak gerekir.” TEKNOLOJİYE YASAK DEĞİL SINIRLAMA ŞARTI Bu dönemde çocukların teknolojiye daha yakın olacağına dikkat çeken Uzm. Psk. Sesil Delikan Kalender ailelerin bunları yasaklamak yerine çeşitli önlemler alması gerektiğini belirtti. “Sosyal açıdan çocukların uyum sağlayabilmesi için teknolojiyi kullanması gerekiyor.” Diyerek açıklamalarına devam eden Uzm. Psk. Sesil Delikan Kalender, “Burada yapacağımız şey bilinçlendirmek. Gerek siber zorbalık, gerek teknolojinin kullanımı konusunda. Çünkü burada dikkat ettiğimiz iki unsur var. Bunlardan biri zorbalığa maruz kalmaları, diğeri de bağımlılık yaratması” dedi. “SİBER ZORBALIKTA BİLİNÇLENDİRME ÖNEMLİ” Siber zorbalığın en çok isim takma, fiziksel özelliklerle dalga geçme olarak karşılarına çıktığına vurgu yapan Uzm. Psk. Sesil Delikan Kalender, “Sosyal açıdan daha geri kalmış, kendini ifade etmekte zorluk çeken çocuklarda karşılaşıyoruz. Aile olarak ilişkiler kurabilmek çocuk böyle bir durumla karşı karşıya kaldığında çekinmemesi açısından önemli. Bunun yasaklar ya da korkutucu halinde önlemler alarak yapılmaması da önemli. Çünkü diğer türlü olduğunda çocuklar bunu gizlemeye çalışacaklar ve takibi zorlaşacak.” Zorbalığa uğraya ve zorbalık yapan kişilerin bilinçlenmesinin en önemli faktör olduğunun altını çizen Mektebim Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Koordinatörü Uzm. Psk. Sesil Delikan Kalender, “Çünkü arkadaşlığın değerini görmesi, bu şekilde sevilemeyeceği ama dostluğu ön plana çıkaracak şeyler yaparsa arkadaşları tarafından benimseneceğini gören zorba çocuk bundan vazgeçecektir. Bu sebeple bilinçlendirmek önceliğimiz” diye konuştu. YAPILAN ARAŞTIRMALAR KANITLADI! Araştırma şirketi Ipsos'un 28 ülkede ebeveynlerle gerçekleştirdiği anketin sonuçlarına göre, her beş ebeveynden biri çocuklarının en az bir kez siber zorbalığı yaşadığı belirtildi. Araştırmada Türkiye'de çocuklarının siber zorbalığa maruz kaldığını söyleyen ebeveynlerin oranının yüzde 19 olduğu ortaya konuldu. “ÇALIŞAN AİLELER ÇOCUKLARI İLE AKŞAM VAKİT GEÇİRSİN” Uzm. Psk. Sesil Delikan Kalender sözlerini şöyle noktaladı: “Yarıyıl tatili çocuklar için hem eğlenmek, hem de akademik olarak arayı kapatmak için önemli bir fırsat. Ailelerin kendilerini bunalmış hissetmemeleri için ’15 gün bir şeyler yapmam, çocuğu meşgul tutmam gerekiyor’ diye düşünmemeleri gerekiyor. Sadece planlı ve programlı olmaları, çalışan ailelerin çocukları ile akşam vakit geçirmeye özen göstermeleri, yarıyıl tatilini onlarla beraber kaliteli ve mutlu zaman geçirmeye ayırmalarını tavsiye ediyorum.”