Libyalı Issa Abdullah Al Ahmed (42) ve aslen Suriyeli olan Hitem Esed (38) çiftinin kaderi savaşlardan kaçmak oldu. Hitem Esed'in ailesi 34 yıl önce o 4 yaşındayken Suriye'den Libya'ya göçerek orda yerleşti. Hitem Esed, Libya'da 19 yaşına geldiğinde ise Issa Abdullah Al Ahmed ile evlendi. Ancak Libya'da Arap Baharıyla başlayan iç karışıklıklar yüzünden Al Ahmed ve Hitem Esed çifti çocukları ile birlikte Suriye'ye kaçtı. Suriye'nin Halep kentinde yeni bir yaşam kurmaya çalışan aile, bu ülkede de kısa bir süre sonra başlayan iç savaşın ortasında kaldı. Ülkedeki iç savaşta 3 yaşındaki kızlarını kaybeden aile, Türkiye'ye göç kararı aldı. 7 çocukları ile yola koyulan aile, Gaziantep sınırından kaçak yollarla 5 yıl önce Türkiye'ye giriş yaptı. Türkiye'de il il gezen ve kendilerine yeni bir yaşam kurmak isteyen aile 2 yıl önce Trabzon'a yerleşti. Issa Abdullah Al Ahmed eşi ve Türkiye'ye girdikten sonra da 2 çocuk daha yaptı. Al Ahmed şimdi Trabzon'da 9 çocuğunu terzilik yaparak geçindirmeye çalışıyor. 'TÜRK ASKERİ BİZE HİÇ ZORLUK ÇIKARMADI' Libya’da iç karışıklık başladıktan 3 ay sonra Suriye’nin Halep şehrine sığındıklarını anlatan aslen Suriyeli olan anne Hitem Esed, "Benim ailem 34 yıl önce ben 4 yaşındayken Suriye'den Libya'ya göçmüş ve yerleşmiş. Ben orda evlendim. Ama Libya'da iç savaş başlayınca, eşim ve çocuklarım, ailem yıllar sonra tekrar Suriye'ye döndük. Bizim olduğumuz bölgede Özgür Suriye ordusu (ÖSO) hâkimdi. Halep’in içinde dolaşıyor, yer değiştiriyorduk. Sürekli bomba sesleri duyuyorduk. Bir çocuğumu kaybettim. Libya'da iç savaştan kaçtık. Suriye'de iş savaşa yakalandık. Çocuklarım için Türkiye’ye gelmeye karar verdim. Türkiye’ye Gaziantep üzerinden kaçak yollardan giriş yaptık. Askerler bizim yanımızda çocuk görünce hiç zorluk çıkarmadı. Sınırdan kolayca geçtik. Bize kapılarını açan Türkiye’yi çok seviyorum" dedi. 'KAN İÇERİSİNDE YAŞAMAK İSTEMİYORUZ' Suriye'deki iç savaşta 15 yakınını kaybettiğini belirten Hitem Esed, "Annemi, babamı, bütün ailemi Suriye’de bıraktım. 15’den fazla yakınımı kaybettim. Hapishanede olan bir sürü yakınım var. Bir de kaybolan hiç haber alamadığımız yakınlarımız var. Beşşar Esed Suriye’de olduğu sürece dönemeyiz, yoksa ülkeme dönmeyi çok isterim. Ama artık kan içerisinde yaşamak istemiyorum. Ramazan ayında bile bizi bombalıyorlardı. Hiç unutmuyorum, bir çocuk babasıyla yolda yürüyordu babası dükkâna girdi oraya bomba attılar. Çocuğa bir şey olmadı ama babası öldü. Ben ve çocuklarım bomba atıldığında hep birlikte mutfağa geçiyorduk. En güvenli yer mutfağımızdı” diye konuştu. 'TÜRKİYE KAPILARINI AÇMASAYDI, HAYATTA OLAMAYABİLİRDİK' Issa Abdullah Al Ahmed de 2 iç savaş nedeniyle 2 ülke değiştirdiklerini belirterek "Türkiye bize kapılarını açtı, Allah razı olsun. Türkiye'ye sığınmasaydık bugün hayatta olmayabilirdik. Çalışarak ailemin geçimini sağlamaya çalışıyorum. Ülkemizdeki iç savaşın bitmesini barışın gelmesini istiyoruz. Artık yeter. Orada binlerce kişi öldü. Artık silahlar sussun" diyerek kendilerine kapıları açan Türkiye'ye teşekkür etti.