12 yıllık zorunlu eğitimin sonucunda gençlerin meslek edinme alışkanlığından
uzaklaştığını ve bundan dolayı da ara eleman arayan esnaf ve sanayicinin de elaman
bulamadığını belirten Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası(GTSO) Başkanı İsmail Akçay,
okullarımızdan mezun binlerce gencimiz iş arıyor ama bulamıyor, işveren ise çalıştıracak kişi
arıyor ancak oda bulamıyor ise demek ki burada bir sorun var ve bu sorunu ayrıntılı bir
şekilde ele almamız gerekiyor dedi.
İş arayanla işverenin ortak noktada bir türlü buluşamadığını ve bu sorunun her geçen
gün daha da büyüdüğünü belirten Başkan Akçay; ‘’İş arayan iş bulamıyor, işveren çalışan
bulamıyor. Eğitim sisteminde ortaya konulan vizyon, bugün işsizliğin en büyük sebebidir.
Herkesi Yüksekokul ve üniversite mezunu yapmayı öngören, bu sistemle, Ticarette, Sanayide
kısaca iş hayatında eleman ve sanatkar, bulmamız imkansız hale geliyor.
Belki, kısa vadede değil ama orta vadede, fırında ekmeği kim pişirecek, inşaat
elektriğini kim yapacak, inşaat kalıbını, demirini, duvarını kim yapacak, restoranda kim
hizmet edecek, mobilyayı kim yapacak, kim tamir edecek, su tesisatını kim yapacak,
otomobilleri kim tamir edecek, sıcak, soğuk demir işlerini kim yapacak, Tarım ve
Hayvancılığı kim yapacak ? İnsan hayatının her devresinde ihtiyaç duyulan bu ve buna benzer
daha çok sayıda esnaf ve sanatkarımızın işyerlerini kim devam ettirecek.
Bugün, Yüksekokul ve üniversite Mezunu olan gençlerimiz bu saydığım işlerde ve
mesleklerde haklı olarak çalışmak istemiyor. Üniversite mezunu olarak tahsiline uygun iş
istiyor. Ancak, istenen konumda iş açığı az olduğundan O İş bulamıyor, ara eleman arayan
esnaf ve sanatkarımızda eleman bulamıyor.
Ayrıca Kamuda çalışanların en düşük aylığı yaklaşık 44.000.-TL., Özel Sektörde en
düşük aylık 22.104,00.-TL. olunca, tabii olarak herkes Kamuda iş istiyor. Ücretler arasında bu
kadar uçurumun olması da Kamuyu cazip hale getiriyor. Halbuki özel sektörü cazip hale
getirmemiz lazım. Ücret politikası tam ters uygulanmalı. Bu sistemle işgücünü tabana
yayamayız.
İş dünyasının ve çalışma hayatının önündeki en büyük engel 12 yıllık mecburi
Eğitimdir. 12 yıllık zorunlu eğitim aynı zamanda çok sayıda gencimizin, çocuklarımızın
Meslek edinmelerinin de önünde en büyük engeldir.
Sınıfta kalmak yok anlayışı ile herkesi, Lise Mezunu, Üniversite mezunu yapmakta,
işsizliğin artmasındaki en büyük sebeplerden biridir.

Bilenlere de, bilmeyenlere de diploma veriyoruz. Teorik ve pratik eğitimlerde
terleyerek, hak ederek, sınavlarda tam başarı ile mezun olanlarla, mektupla, telgrafla,
televizyonla ders alıp, mezun olanları nasıl eşit sayabiliyoruz.
Bilen, bilmeyen herkesi Lise mezunu, herkesi Üniversite Mezunu edip, bilenle,
bilmeyeni eşit yaparak hem hata, hem de büyük haksızlık yapıyoruz.
Zümer süresi 9. Ayet diyor ki ; “Bilenler ile bilmeyenler hiçbir olur mu ? Hiç şüphesiz
ancak akıl sahipleri bunu idrak edip anlar. “ Cenab-ı Allah’ın bu emrine uyup uymadığımızı
düşünmemiz gerekiyor.
Herkesi diplomalı işsiz yapan bu sistemi, yeniden değerlendirmeliyiz diye
düşünüyorum. İhtiyaçlarımızın, becerilerimizin, kültürümüzün, kabiliyetlerimizin,
beklentilerimizin aynı olmadığı bu hayatta herkese aynı dayatmacı 12 yıllık zorunlu eğitimi
yeniden değerlendirmeliyiz.
Lise ve üniversite mezunu bir gencimizin, bu noktadan sonra bir sanat öğrenmesi artık
mümkün olmuyor. İlkokul ve Ortaokuldan sonra öğrenci şekillendirilmelidir.
Okumaya istekli olanlar, potansiyeli olanlar, okumalı, okumayanlar, okumak
istemeyenler de, vakit geçirmeden bir meslek sahibi olmalı.
Alın teri ile akıl terini, güzel ahlakla buluşturan herkes ve her meslek, çok kıymetlidir,
çok değerlidir. ‘’ifadelerini kullandı.

Muhabir: Salih Zengin