Merhabalar değerli okurlar!

Dün, derbi vardı İstanbul’da. Bu sezon deplasmanda ikinci derbisine çıkan Trabzonspor, yine 2-2 biten bir dejavu yaşadı. İkinci yarı güzel bir futbol oynadık; oyunun son saniyesine kadar gol aradık. Ama pozisyonları cömertçe harcadık ve oyun öylece bitti. Kısaca gene içimiz buruk ayrıldık..

Lig başladığından beri oyunun belli bölümlerinde güzel futbolu bir türlü doksan dakikanın tamamına yayamayan Trabzonspor var. Oyun içinde çok net kırılmalar yaşıyor. Alanya maçının ilk yarısında oynanan futbola kim ne diyebilir ki? Dün Beşiktaş’a karşı sadece ikinci yarıda güzel futbol oynayabildik. İlk yarı orta sahanın ortası, yol geçen hanına dönmüştü. Beşiktaş, golü oradan buldu.

Çözüm bulunmalı! Hücum hattımız işini yapmasına rağmen bir türlü istenen defansif oyunu oynayamıyoruz. Savunma ve orta sahanın göbeği alarm veriyor! Yusuf YAZICI'nın ilk on birden kesilmesinin orası için bir çözüm olacağını düşünmüş olsa gerek hoca! Fakat daha kötü oldu.Yusuf, oyuna girdikten sonra oyunun hakimiyetini ele geçirmeye başladık.

Geriden oyun kurarak organize olmak güzel ama buna daha çok çalışmamız gerek. Takım, karşılaştığı baskıyla bocalayıp topu hemen rakibe teslim ediyor. Bu duruma çare bulunması şart; yoksa bir gün birileri cezayı kesecek!

Castillo’nun geri dönmesine bütün taraftarlar gibi ben de sevindim. Castillo, Trabzonspor’un çok tehlikeli bir silahı olduğunu dün gösterdi. Bundan sonraki maçlarda onu sahada sıkça görmek ümidiyle... Rodellega ve Abdülkadir de takıma verdikleri katkı açısından övgüyü hak eden oyuncular...

Son olarak dün oynanan Beşiktaş derbisi ile 2017-2018 sezonun 7. haftasını 9 puanla tamamladık. Şampiyonluk için yarışan bir takımın 7 haftada 9 puan toplaması bizleri hayal kırıklığına uğratsa da, gelecek için ümidimizi korumaktan başka çaremiz yok.

Herkese rastgele…

- - - -